Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
KÜRZUNG : German Turkish

en {'kürtsung} e kısaltma

KÜSSEN : German Turkish

{'küsın} öpmek

KÜSTE : German Turkish

n {'küstı} e kıyı

LABOR : German Turkish

e {la'bo:r} s laboratuvar

LABORANT : German Turkish

en {laborant} r laborant

LABORATORIUM : German Turkish

-rien {labora'to:ryum} s laboratuvar

LABYRINTH : German Turkish

e {labü'rint} s labirent

LACHE : German Turkish

n {'lahı} e su birikintisi

LACHEN : German Turkish

e {laks} r som balığı

LACHS : German Turkish

e {lak} r vernik, cila

LACK : German Turkish

" en {'le:mung} e aksaklık, kötürümlük; felç."

LACKIEREN : German Turkish

{la'ki:rın} verniklemek, cilalamak

LADE : German Turkish

n {'la:dı} e kutu, mahfaza

LADEN : German Turkish

" {'la:dın} yüklemek; davet etmek, çağırmak."

LADEN, : German Turkish

"
. {'la:dın} r dükkan; kepenk, panjur."

LADENBESITZER : German Turkish

- {'la:dınbı'zitsır} r dükkancı

LADENDIEB : German Turkish

e {'la:dındi:p} r dükkan hırsızı

LADENPREIS : German Turkish

e {'la:dınprays} r perakende satış fiyatı

LADENSCHLUSS : German Turkish

sse {'la:dınşlus} r (dükkan) kapatma saati

LADENTISCH : German Turkish

e {'la:dıntiş} r tezgah

LADUNG : German Turkish

" en {'la:dung} e yük doldurma; davet."

LAGE : German Turkish

{lehıln} gülümsemek

LAGER : German Turkish

{lehırlih} gülünç

LAGERHAUS : German Turkish

er {'la:gırhaus} s ambar, depo

LAGERN : German Turkish

{'lagırn} depo etmek