Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
LASCH : German Turkish

" {'lestırn} (kutsal şeye) küfretmek, sövüp saymak; çekiştirmek, dedikodu yapmak."

LASCHE : German Turkish

" n {'laşı} e bağlama parçası; ayakkabı dili."

LASER : German Turkish

- {'leyzı} r lazer

LASSEN : German Turkish

" {'lasın}
ye izin vermek; bırakmak, terk etmek; yaptırmak,
dırmak,
tırmak."

LASSO : German Turkish

en {last} e yük

LAST : German Turkish

{'lestih} can sıkıcı

LASTER : German Turkish

"
{'lastır} r ayıp, kötülük, ahlaksızlık; kötü alışkanlık."

LASTERHAFT : German Turkish

{Iastırhaf} ahlaksız

LASTKRAFTWAGEN : German Turkish

{'letshın} s göğüslük, öntük

LASTTRÄGER : German Turkish

"
{'loyfır} r koşucu; fil (satrançta); yolluk(halı)."

LASTWAGEN : German Turkish

- {'lastvagın} r kamyon

LATEIN : German Turkish

{la'tayn} s Latince

LATERNE : German Turkish

n {lå ternı} e fener, sokak lambası

LATERNENPFAHL : German Turkish

e {'laternınpfa:l} r elektrik direği, sokak lambası direği

LATSCHE : German Turkish

{'laçı} e bodur çam

LATSCHEN : German Turkish

{'laçrn} ayağını sürterek yürümek

LATTE : German Turkish

" n {'latı} e ince tahta parçası; sp kale direği."

LAU : German Turkish

{laup} s ağaç yaprakları

LAUB : German Turkish

{'loytın} (zil vb.) çalmak

LAUBBAUM : German Turkish

e {'laupbaum} r yapraklı ağaç

LAUBE : German Turkish

n {'laubı} e çardak, kameriye

LAUBFROSCH : German Turkish

e {'laupfroş} r yeşil kurbağa

LAUBSÄGE : German Turkish

n {'laupze:gı} e kıl testere

LAUCH : German Turkish

e {lauh} r pırasa

LAUER : German Turkish

{'lauır} e pusu