German Turkish
LAUERN : German Turkish
{'lauırn} pusu kurmak, pusuda beklemek
LAUF : German Turkish
"
.e {lauf} r koşu; akıntı; seyir, gidiş; yarış, koşu; namlu (silah)."
LAUFBAHN : German Turkish
en {'laufba:n} e kariyer
LAUFEN : German Turkish
" {'laufın} koşmak; akmak; işlemek; yürüyerek gitmek."
LAUFSCHRITT : German Turkish
" {lauftsayt} e süre; vade."
LAUFZEIT : German Turkish
" n {'lagı} e durum; konum."
LAUFZETTEL : German Turkish
- {'lauftsetıl} r genelge
LAUNE : German Turkish
" n {'launı} e keyif; mizaç; geçici heves, kapris."
LAUNENHAFT : German Turkish
{'launınhaf} maymun iştahlı, yeltek, hercai
LAUNISCH : German Turkish
" {'launiş} somurtkan; huysuz."
LAUS : German Turkish
e {laus} e bit
LAUSCHEN : German Turkish
{'lauşın} kulak vermek, dinlemek
LAUT : German Turkish
" {laut} yüksek gürültülü; yüksek sesle; göre, uyarınca."
LAUT (1) : German Turkish
e r ses
LAUTEN : German Turkish
{'lautın} ifade etmek, yazılı olmak, şöyle demek
LAUTER : German Turkish
{'lautlo:s} sessiz(ce)
LAUTLOS : German Turkish
"
{'la:gır} s in; kamp; depo; ambar."
LAUTSCHRIFT : German Turkish
{'lautşrif} e fonetik, sesbilgisi
LAUTSPRECHER : German Turkish
-{'lautşprehır} r hoparlör
LAUTSTÄRKE : German Turkish
n {'lautşterkı} e ses şiddeti, volüm
LAUWARM : German Turkish
{'lauvarm} ılık
LAVA : German Turkish
-ven {'la:va} e lav
LAVENDEL : German Turkish
- {la'vendıl} r,s lavanta
LAWINE : German Turkish
n {la'vi:nı} e çığ
LAX : German Turkish
{laks} ihmalkãr, gevşek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani