Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

POLIEREN : German Turkish

{po'li:rın} cilalamak, parlatmak

POLIKLINIK : German Turkish

en {poli'kli:nik} e poliklinik

POLITIK : German Turkish

en {poli'ti:k} e politika, siyaset

POLITIKER : German Turkish

{poli'tikır} r politikacı

POLITISCH : German Turkish

{po'li:tiş} politik

POLITISIEREN : German Turkish

{politi'zi:rın} politika hakkında konuşmak

POLITUR : German Turkish

en {poli'tu:r} e cila, vernik

POLIZEI : German Turkish

en {poli'tsay} e polis

POLIZEIBEAMTE : German Turkish

n {poli'tsaybı-amtı} r polis memuru

POLIZEILICH : German Turkish

{poli'tsaylih} polise ait

POLIZEIPRÄSIDENT : German Turkish

en {poli'tsaypreziden} r emniyet müdürü

POLIZEIREVIER : German Turkish

e {poli'tsayrevi:r} s polis merkezi

POLIZEISTREIFE : German Turkish

n {poli'tsayştrayfı} e polis müfrezesi

POLIZEISTUNDE : German Turkish

n {poli'tsayıştundı} e kapanış saati

POLIZIST : German Turkish

en {poli'tsist} r polis memuru

POLSTER : German Turkish

{'polstır} r,s yastık

POLSTERER : German Turkish

{'polstırır} r döşemeci

POLSTERMÖBEL : German Turkish

{'polstırmö:bıl} (ç.) koltuk (salon) takımı

POLSTERN : German Turkish

{'polstırn} (kumaş) kaplamak, geçirmek

POLTERN : German Turkish

" {'poltırn} gürültü yapmak; şaka yollu bağırıp bağırmak."

POLYGAMIE : German Turkish

{polyga'mi:} e çokkarılılık, poligarmi

POLYGON : German Turkish

e {polü'go:n} s çokgen

POLYP : German Turkish

en {po'lü:p} r hek. polip

POMADE : German Turkish

n {po'ma:dı} e krem, pomat

POMMES FRITES : German Turkish

{pom'frit} (ç.) patates kızartması