Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

PROTZIG : German Turkish

{'protsih} fiyakacı

PROVIANT : German Turkish

e {provi'ant} r erzak

PROVINZ : German Turkish

en {pro'vints} e il, taşra

PROVISION : German Turkish

en {proviz'yo:n} e komisyon(cu payı)

PROVISORISCH : German Turkish

{provi'zo:riş} geçici, eğreti

PROVOKATION : German Turkish

en {provokats'yo:n} e kışkırtma, kışkırtı

PROVOKATORISCH : German Turkish

{provoka'to:riş} kışkırtıcı

PROZEDUR : German Turkish

en {protse'du:r} e işlem, yöntem

PROZENT : German Turkish

e {pro'tsent} s yüzde (%)

PROZENTSATZ : German Turkish

e {protsentzats} r yüzde oranı

PROZESS : German Turkish

"
sse {pro'tses} r duruşma, dava; süreç."

PROZESSION : German Turkish

en {protsesi'o:n} e (dinsel) olay

PRUNK : German Turkish

{prunk} r görkem, debdebe

PRUNKHAFT : German Turkish

{'prunkhaft} görkemli

PRUNKVOLL : German Turkish

{'prunkfol} görkemli, gösterişli

PRÄDIKAT : German Turkish

e {predi'ka:t} s dilb. yüklem

PRÄGEN : German Turkish

" {'pre:gın} biçim vermek; basmak kafasına sokmak; madeni para basmak."

PRÄHISTORISCH : German Turkish

{prehisto:riş} tarih öncesi

PRÄMIE : German Turkish

{'prasıln} çatırdamak, çıtırdamak

PRÄMIIEREN : German Turkish

{'praksis} uygulama, kılgı muayenehane

PRÄPARAT : German Turkish

" e {prepa'ra:t} s müstahzar; terkip, birleşim."

PRÄPOSITÍON : German Turkish

en {prepozits'yo:n} e dilb. ílgeç edat

PRÄSENS : German Turkish

"
ntien {""""pre:zıns} s dilb. şimdiki zaman."

PRÄSENTIEREN : German Turkish

{prezen'ti:rın} takdim etmek, tanıştırmak

PRÄSERVATIV : German Turkish

{prezervs, ti:f} s prezervatif, kaput