German Turkish
SHAMPOO : German Turkish
s {'şampu:} s şampuan
SIBIRIEN : German Turkish
{zi'bi:rın} Sibirya
SICH : German Turkish
" {zih} kendini, kendine; birbirini, birbirine."
SICHEL : German Turkish
n {zihıl} e orak
SICHER : German Turkish
" {'zihır} kesin, güvenilir, sağlam, emin; tehlikesiz."
SICHERHEIT : German Turkish
" en {'zihırhayt} e emniyet, güvenlik; kesinlik; kendine güvenme."
SICHERHEITSGURT : German Turkish
e {'zihırhaytsgurt} r emniyet kemeri
SICHERHEITSNADEL : German Turkish
n {'zihırhaytsna:dıl} e çengelliiğne
SICHERHEITSSCHLOSS : German Turkish
sser {'zihırhaytsşlos} s emniyet kilidi
SICHERHEITSTRAT : German Turkish
{'zihırhaytsra:t} r güvenlik konseyi
SICHERHEITSVENTIL : German Turkish
e {'zihırhaytsventi:l} s güvenlik supabı
SICHERLICH : German Turkish
{'zihırlih} kuşkusuz, muhakkak
SICHERN : German Turkish
" {'zihırn} sağlamlaştırmak; sağlamak, temin etmek."
SICHERSTELLEN : German Turkish
{'zihırştelın} sağlamak, temin etmek
SICHERUNG : German Turkish
" en {'zihırung} e emniyet; elek. sigorta."
SICHT : German Turkish
" {ziht} e görüş; görünüş."
SICHTBAR : German Turkish
{'zihtba:r} görülebilir, görünür
SICHTEN : German Turkish
" {'zihtın} görmek, farketmek; ayırmak; elekten geçirmek."
SICHTLICH : German Turkish
{'zihtlih} belli, açık, ortada
SICHTVERMERK : German Turkish
e {'zihtfermerk} r pasaport vizesi
SICKERN : German Turkish
" {'zikırn} sızmak, sızıntı yapmak; damlamak."
SIE : German Turkish
" {zi:} o, onu; onlar, onları."
SIE, : German Turkish
{zi:} siz, sizi
SIEB : German Turkish
" e {zi:p} s elek, kalbur; süzgeç."
SIEBEN : German Turkish
" {'zi:bın} elemek; süımek"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani