Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
STAUNEN : German Turkish

{'ştaunın} hayret etmek, şaşmak (über,
e)

STAUNEN (1) : German Turkish

{'ştaunın} s şaşkınlık

STECHEN : German Turkish

" {'ştehın} sokmak; batırmak; (güneş) yakmak; dalamak."

STECHEND : German Turkish

{'ştehınt} keskin, kesici, sert

STECKBRIEF : German Turkish

e {'ştekbri:f} r tutuklama yazısı, aranıyor posteri, tevkif müzekkeresi

STECKDOSE : German Turkish

n {'ştekdo:zı} e priz

STECKEN : German Turkish

" {'ştekın} sokmak, batırmak; (toprağa) dikmek; bulunmak, olmak; saplanıp kalmak."

STECKENBLEIBEN : German Turkish

" {'ştekınblaybın} bir yerde saplanıp kalmak; yolda kalmak."

STECKENPFERD : German Turkish

e {'ştekınpfe:rt} s heves, merak, hobi

STECKER : German Turkish

{'ştekır} r fiş

STECKNADEL : German Turkish

n {'ştekna:dıl} e topluiğne

STECKRÜBE : German Turkish

{'ştekrü:bı} e şalgam

STEG : German Turkish

" e {şte:k} r patika, keçiyolu; (küçük) yaya köprüsü."

STEHEN : German Turkish

" {'şte:ın} (ayakta) durmak; olmak, bulunmak; (gazete) yaımak, yazılı olmak; yakışmak."

STEHENBLEIBEN : German Turkish

{'şte:ınblaybın} ayakta kalmak

STEHEND : German Turkish

{'şte:ınt} ayakta duran

STEHENLASSEN : German Turkish

" {'şte:ınlasın} olduğu (bulunduğu) yerde bırakmak; unutmak; el sürmemek, dokunmamak."

STEHLAMPE : German Turkish

n {'şte:lampı} e ayaklı lamba

STEHLEN : German Turkish

{'şte:lın} çalmak, aşırmak

STEHPLATZ : German Turkish

e {'şte:plats} r ayakta durulacak yer

STEIF : German Turkish

" {ştayf} dik, katı, sert; uyuşuk; ağdalı; beceriksiz."

STEIGEN : German Turkish

"{'ştaygın} yukarı çıkmak, tırmanmak; yükselmek, artmak; tırmanmak; binmek."

STEIGERN : German Turkish

" {ştaygırn} yükseltmek, çoğaltmak, arttırmak; dilb. sıfat çekimi yapmak."

STEIGERUNG : German Turkish

" en {'ştaygırung} e arttırma, çoğaltma; dilb. sıfat çekimi."

STEIGUNG : German Turkish

" en {'ştaygung} e yokuş; eğim."