Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
STEIL : German Turkish

{ştayl} dik, sarp, yalçın

STEIN : German Turkish

e {ştayn} r taş

STEINALT : German Turkish

{'ştayn-aIt} taş devrinden kalma, çok eski

STEINBOCK : German Turkish

"
.e {'ştaynbok} r yaban keçişi; oğlak (burcu)."

STEINBRUCH : German Turkish

e {'ştaynbruh} r taş ocağı

STEINBUTT : German Turkish

e {'ştaynbut} r kalkan balığı

STEINERN : German Turkish

{'ştaynırn} taş (tan)

STEINGUT : German Turkish

er {'ştayngu:t} s adi çanak, çömlek

STEINHART : German Turkish

{'ştaynhart} taş gibi, kaskatı

STEINIG : German Turkish

{'ştaynih} taşlı, kayalı

STEINKOHLE : German Turkish

n {'ştaynko:lı} e taş kömürü

STEINOBST : German Turkish

{'ştayn-o:pst} s çekirdekli meyve

STEINZEIT : German Turkish

{'ştayntsayt} e taş devri

STEISS : German Turkish

e {ştays} r kıç, makat

STEISSBEIN : German Turkish

e {'ştaysbayn} s kuyruk sokumu (kemiği)

STELLE : German Turkish

" n {'ştelı} e yer, konum; memuriyet; makam."

STELLEN : German Turkish

" {'ştelın} (dik olarak) koymak, yerleştirmek; (ödev) vermek; (soru) sormak; (koşul) koşmak; (tuzak) kurmak; de. gelip dikilmek; kendini
..gibi göstermek,
.imiş gibi davranmak."

STELLENANGEBOT : German Turkish

" e {'ştelın-angıbo:t} s iş teklifi; iş ilanı."

STELLENGESUCH : German Turkish

{'ştelıngısu:h} s iş ara ma(k için başvurma)

STELLUNG : German Turkish

" en {'ştelung} e durum; memuriyet; yer; rütbe; duruş."

STELLUNGNAHME : German Turkish

{'ştelungna:mı} e görüş, düşünce

STELLVERTRETER : German Turkish

{'ştelfertre:tır} r vekil, temsilci

STELZE : German Turkish

n {'şteltsı} e ayaklık

STEMMEN : German Turkish

" {'ştemın} kaldırmak; de. dayanmak, yaslanmak; karşı koymak."

STEMPEL : German Turkish

{'ştempıl} r damga, mühür