German Turkish
German Turkish
SÄUGEN : German Turkish
e {'zoygıti:r} s memeli hayvan
SÄUGETIER : German Turkish
e {'zoykling} r süt çocuğu, bebek
SÄUGLING : German Turkish
s {zauna} e sauna
SÄULE : German Turkish
n {'zoylı} e sütun, kolon
SÄUMEN : German Turkish
" n {'zoyrı} e asit; ekşilik."
SÄURE : German Turkish
{zoyrıbıştendih} aside karşı dayanıklı
SÄUREBESTÄNDIG : German Turkish
e {zakso'fo:n} s saksafon
SÖLDNER : German Turkish
- {'zöldnır} r ücretli asker
SÜCHTIG : German Turkish
{'zühtih} tutkun, düşkün
SÜCHTIGE : German Turkish
(r) {'zühtihı(r)} r,e düşkün, tutkun
SÜDEN : German Turkish
{'zü:dın} r güney
SÜDFRÜCHTE : German Turkish
{zü:tfrühtı} (ç.) sıcak ülkelerde yetişen meyveler
SÜDLICH : German Turkish
{'zü:tlih} güney(in)de
SÜDOSTEN : German Turkish
{zü:t-ostın} r güneydoğu
SÜDPOL : German Turkish
{'zü:tpo:l} r güney kutbu
SÜDWESTEN : German Turkish
{zü:t-'vestın} r güneybatı
SÜDWIND : German Turkish
{zü:tvint} r güney rüzgårı
SÜHNE : German Turkish
" {'zü:nı} e kefaret; tarziye."
SÜHNEN : German Turkish
{'zü:nın} cezasını çekmek
SÜLZE : German Turkish
n {'zültsı} e dondurulmuş et
SÜNDE : German Turkish
" n {'zündı} e günah; suç. ·"
SÜNDENBOCK : German Turkish
e {'zündınbok} r şamar oğlanı
SÜNDER : German Turkish
{'zündır} r günahkår
SÜNDIGEN : German Turkish
{'zündigın} günaha girmek
SÜSS : German Turkish
" {zü:s} tatlı; şirin."
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani