German Turkish
SYNCHRONISIEREN : German Turkish
" {zünkroni'zi:rın} senkronize etmek, eşzamanlamak; seslendirmek, dublaj yapmak."
SYNONYM : German Turkish
e {züno'nü:m} s eşanlamlı sözcük
SYNTAX : German Turkish
{'züntaks} e dilb sözdizimi
SYNTHESE : German Turkish
n {zün'tezı} e bireşim, sentez
SYNTHETISCH : German Turkish
{zün'te:tiş} bireşimsel, sentetik
SYPHILIS : German Turkish
{'zü:filis} e hek frengi
SYRIEN : German Turkish
{'zü:riın} Suriye
SYSTEM : German Turkish
e {züs'te:m} s dizge, sistem
SYSTEMATISCH : German Turkish
{züste'ma:tiş} dizgesel, sistematik
SZENE : German Turkish
n {'stse:nı} e sahne
SÄBEL : German Turkish
n {zabo'ta:jı} e baltalama, sabotaj
SÄCHLICH : German Turkish
{'zahşa:dın} r maddi hasar
SÄEN : German Turkish
{'ze:bıl} r kılıç
SÄGE : German Turkish
" {'za'gın} demek, söylemek; anlatmak."
SÄGEMEHL : German Turkish
" {'za:gınhaft} efsanevi; kd. harika."
SÄGEN : German Turkish
{'zemtlih} tüm, hepsi
SÄMTLICH : German Turkish
ien {zana'to:ryum} s sanatoryum
SÄNGER : German Turkish
{za'ni:rın} (bir hastalıktan) kurtarmak
SÄNGERIN : German Turkish
{zani'te:r} sağlığa uygun, sıhhi
SÄTTIGUNG : German Turkish
"
.e {ıats} r tümce, cümle; sıçrama; tortu, telve; takım."
SÄUBERLICH : German Turkish
n {'zaubo:nı} e bakla
SÄUBERN : German Turkish
n {'zo:sı} e sos, salça
SÄUBERUNG : German Turkish
en {'zoybırung} e temizleme
SÄUERLICH : German Turkish
{'zauırştof} r oksijen
SÄUFER : German Turkish
{'zaugın} emmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani