Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
UNTERSEEBOOT : German Turkish

e {'untırze:bo:t} s denizaltı

UNTERSETZT : German Turkish

{untır'zets} tıknaz, bodur

UNTERSTE : German Turkish

(r,s) {'untırstı (r,z)} en alt, en aşağıdaki

UNTERSTEHEN : German Turkish

" {untır'şte:ın} emrinde bulunmak; de. kalkışmak, girişmek."

UNTERSTELLEN : German Turkish

" {untır'ştelın} (birinin) emrine vermek; suçlamak, üstüne atmak; varsaymak."

UNTERSTELLEN (1) : German Turkish

{'untırştılın} garaja çekmek, park etmek

UNTERSTREICHEN : German Turkish

{untır'ştrayhın} altını çizmek, vurgulamak

UNTERSTÜTZEN : German Turkish

{untır'ştütsın} desteklemek, yardım etmek

UNTERSTÜTZUNG : German Turkish

en {untır'ştütsung} e destek, yardım

UNTERSUCHEN : German Turkish

" {untır'zu:hın} hek. muayene etmek; incelemek, araştırmak."

UNTERSUCHUNG : German Turkish

" en {untır'zu:hung} e hek. muayene; soruşturma; araştırma,inceleme."

UNTERSUCHUNGSAUSSCHUSS : German Turkish

{untır'zu:hungsausşus} r inceleme kurulu

UNTERSUCHUNGSRICHLER : German Turkish

{untırzu:hungsrihtır} r sorgu yargıcı

UNTERTAN : German Turkish

en {'untırta:n} r uyruk, yurttaş

UNTERTASSE : German Turkish

n {'untırtası} e fincan tabağı

UNTERTAUCHEN : German Turkish

" {'untırtauhın} dalmak; ortadan kaybolmak."

UNTERTEIL : German Turkish

e {'untırtayl} r alt taraf, alt bölüm (kısım)

UNTERTEILEN : German Turkish

{untır'taylın} bölümlere ayırmak

UNTERTITEL : German Turkish

{'untırtitıl} r (film) altyazı

UNTERWEGS : German Turkish

{untırve:ks} yolda

UNTERWERFEN : German Turkish

" {untır'verfın} boyunduruk altına almak, tabi kılmak; de. boyun eğmek."

UNTERWÄSCHE : German Turkish

{'untırveşı} e ìç çamaşırı

UNTERWÜRFIG : German Turkish

{untırvürfih} dalkavuk, yaltakçı

UNTERZEICHNEN : German Turkish

{'untır'tsayhnın} imzalamak

UNTERZEICHNUNG : German Turkish

{untırtsayhnung} e imza(lama)