Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
VERBLÜHEN : German Turkish

{fer'blü:ın} solmak

VERBORGEN : German Turkish

{fer'borgın} gizli, saklı

VERBOT : German Turkish

e {fer'bo:t} r yasak

VERBOTEN : German Turkish

{fer'bo:tın} yasak

VERBOTSSCHILD : German Turkish

er {fer'bo:tsşilt} s yasak işareti

VERBRAUCH : German Turkish

{fer'brauh} r tüketim

VERBRAUCHEN : German Turkish

{fer'brauhın} tüketmek

VERBRAUCHER : German Turkish

- {fer'brauhır} r tüketici

VERBRAUCHT : German Turkish

{fer'brauht} aşınmış, eskimiş

VERBRECHEN : German Turkish

{fer'brehın} suç işlemek

VERBRECHER : German Turkish

- {ferbrehır} r suçlu, cani

VERBRECHERISCH : German Turkish

{fer'brehıriş} canice

VERBREITEN : German Turkish

" {fer'braytın} yaymak; de. yayılmak."

VERBREITERN : German Turkish

{fer'braytırn} genişletmek

VERBREITET : German Turkish

{fer'braytıt} yaygın

VERBRENNUNG : German Turkish

" en {fer'brenung} e yakma, yanma; hek. yanık."

VERBRINGEN : German Turkish

{fer'bringın} (zaman) geçirmek

VERBRNENNEN : German Turkish

" {fer'brenın} yakmak; yanmak."

VERBRÜHEN : German Turkish

{fer'brü:ın} haşlamak

VERBÜNDEN : German Turkish

{fer'bündın} de. birleşmek

VERBÜNDETE : German Turkish

n {fer'bündıtı} r müttefik, bağlaşık

VERBÜRGEN : German Turkish

{fer'bürgın}
sich
für
e kefil olmak

VERBÜSSEN : German Turkish

{fer'bü:sın} eine Strafe
cezasını çekmek

VERDACHT : German Turkish

e {fer'daht} r şüphe, kuşku

VERDAMMEN : German Turkish

" {fer'damın} mahküm etmek; lanetlemek."