German Turkish
German Turkish
OBERWASSER HABEN : German Turkish
üstün olmak
OBERWEITE : German Turkish
[die] göğüs çevresi
OBGLEICH : German Turkish
-diği halde,
e rağmen,
e karşın, her ne kadar
OBHUT : German Turkish
[die] koruma, himaye
OBIG : German Turkish
yukarıdaki, adı geçen
OBJEKT : German Turkish
" [das] nesne, şey, eşya; konu, mevzu; tümleç"
OBJEKTIV : German Turkish
[das] objektif
OBJEKTIV : German Turkish
" nesnel; tarafsız, yansız"
OBLATE : German Turkish
" [die] kâğıthelvası; (Kudas ayini için) okunmuş ekmek"
OBLIGATORISCH : German Turkish
zorunlu, mecburi
OBOE : German Turkish
[die] obua
OBRIGKEIT : German Turkish
" [die] üst düzey yetkililer; hükümet"
OBSCHON : German Turkish
ağmen, karşın, her ne kadar
OBSERVATORIUM : German Turkish
[das] gözlemevi, rasathane
OBSKUR : German Turkish
elirsiz, karanlık, müphem
OBST : German Turkish
[das] meyve, yemiş
OBSTBAU : German Turkish
[der] meyvecilik
OBSTBAUM : German Turkish
[der] meyve ağacı
OBSTGARTEN : German Turkish
[der] meyve bahçesi
OBSTHÄNDLER : German Turkish
[der] meyveci, manav
OBSTKUCHEN : German Turkish
meyveli turta
OBSZÖN : German Turkish
müstehcen, açık saçık
OBWOHL : German Turkish
karşın, rağmen,
diği halde
OCHSE : German Turkish
[der] öküz
OCHSEN : German Turkish
ineklemek, çok çalışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani