German Turkish
ORTSFREMDE : German Turkish
oralı olmayan, yabancı
ORTSGESPRÄCH : German Turkish
[das] şehiriçi telefon görüşmesi
ORTSNAME : German Turkish
[der] yer adı
ORTSNETZ : German Turkish
[das] şehiriçi telefon şebekesi
ORTSSINN : German Turkish
[der] yönünü bulma yeteneği
ORTSZEIT : German Turkish
[die] yerel saat ayarı, mahalli saat ayarı
ORTUNG : German Turkish
[die] yer belirleme
OSTEN : German Turkish
[der] doğu, şark
OSTENTATIV : German Turkish
" açık, aşikâr, göze çarpan, dikkat çekici; kışkırtıcı, meydan okuyan"
OSTEREI : German Turkish
[das] paskalya yumurtası
OSTERFEST : German Turkish
[das] paskalya
OSTERGLOCKE : German Turkish
[die] nergis, zerrin
OSTERHASE : German Turkish
[der] (masala göre paskalya bayramında yumurta yumurtlayan) paskalya tavşanı
OSTERMONTAG : German Turkish
[der] paskalyanın ikinci tatil günü, paskalya pazartesisi
OSTERSONNTAG : German Turkish
[der] paskalya günü
OSTSEE : German Turkish
[die] Baltık Denizi
OSTWIND : German Turkish
[der] gündoğusu (rüzgârı)
OSTWÄRTS : German Turkish
doğuya doğru
OSZILLATION : German Turkish
[die] salınım, titreşim, osilasyon
OSZILLIEREN : German Turkish
sallanmak, salınmak, titremek
OTTER : German Turkish
" [der] susamuru; [die] zehirli engerek"
OUVERTÜRE : German Turkish
[die] uvertür, peşrev
OVAL : German Turkish
oval, söbe
OVATION : German Turkish
[die] alkış, tezahürat, sevgi gösterisi
OVULATION : German Turkish
[die] yumurtlama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani