Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
OPPONIEREN : German Turkish

muhalefet etmek, karşı çıkmak

OPPORTUN : German Turkish

uygun, elverişli, münasip, müsait

OPPORTUNISMUS : German Turkish

[der] oportünizm, fırsatçılık, eyyamcılık

OPPORTUNIST : German Turkish

[der] oportünist, fırsatçı, eyyamcı

OPPOSITION : German Turkish

" [die] muhalefet; karşı çıkma"

OPPOSITIONELL : German Turkish

muhalif, karşıt

OPTIK : German Turkish

" [die] optik; mercek sistemi"

OPTIKER : German Turkish

[der] gözlükçü

OPTIMAL : German Turkish

optimal, en iyi

OPTIMISMUS : German Turkish

[der] iyimserlik, optimizm

OPTIMIST : German Turkish

[der] iyimser, optimist

OPTIMISTISCH : German Turkish

iyimser, optimist

OPTISCH : German Turkish

optik

ORAKEL : German Turkish

[das] kehanet, önbili

ORANGE : German Turkish

[die] portakal

ORANGE : German Turkish

portakalrengi, turuncu

ORANGEADE : German Turkish

[die] portakal suyu

ORANGEAT : German Turkish

[das] şekerlenmiş portakal kabuğu

ORANGENMARMELADE : German Turkish

[die] marmelat

ORANGENSCHALE : German Turkish

[die] portakal kabuğu

ORCHESTER : German Turkish

[das] orkestra

ORCHIDEE : German Turkish

[die] orkide

ORDEN : German Turkish

" [der] nişan, madalya; tarikat"

ORDENSSCHWESTER : German Turkish

[die] kadın tarikat mensubu, rahibe

ORDENTLICH : German Turkish

" akıllı, uslu, mazbut; düzenli, muntazam; derli toplu, tertipli; doğru dürüst"