Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ZUGESTÄNDNIS : German Turkish

[das] ödün, taviz

ZUGFÜHRER : German Turkish

" [der] şeftren; takım komutanı"

ZUGIG : German Turkish

cereyanlı, esintili

ZUGLUFT : German Turkish

[die] hava cereyanı, kurander

ZUGMASCHINE : German Turkish

" [die] traktör; römorkör"

ZUGREIFEN : German Turkish

" tetik davranmak; (sofrada) yemek almak; (polis) basmak"

ZUGRUNDE GEHEN : German Turkish

yok olmak, mahvolmak, telef olmak

ZUGUNSTEN : German Turkish

" lehine; yararına, çıkarına"

ZUGVERBINDUNG : German Turkish

[die] tren bağlantısı

ZUGVOGEL : German Turkish

[der] göçmen kuş

ZUGÄNGLICH : German Turkish

" ulaşılabilir; yanına varılabilir, cana yakın"

ZUHALTEN : German Turkish

kapalı tutmak

ZUHAUSE : German Turkish

[das] ev, ocak

ZUHÄLTER : German Turkish

[der] pezevenk

ZUHÖREN : German Turkish

dinlemek

ZUHÖRER : German Turkish

[der] dinleyici

ZUHÖRERSCHAFT : German Turkish

[die] dinleyiciler

ZUJUBELN : German Turkish

tezahürat yapmak, tezahüratla karşılamak

ZUKLEBEN : German Turkish

(yapıştırarak) kapamak

ZUKNÖPFEN : German Turkish

düğmelemek, iliklemek

ZUKOMMEN : German Turkish

" yaklaşmak; yakışmak; hakkı olmak"

ZUKUNFT : German Turkish

" [die] gelecek, istikbal; gelecek zaman"

ZUKUNFTSMUSIK : German Turkish

[die] gerçekleşmesi olanaksız düş

ZUKUNFTSROMAN : German Turkish

[der] bilimkurgu romanı

ZUKÜNFTIG : German Turkish

" gelecek, müstakbel; gelecekte"