Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ZUBLEIBEN : German Turkish

kapalı kalmak

ZUBRINGEN : German Turkish

" (vakit) geçirmek; kapamayı başarmak"

ZUBRINGER : German Turkish

" [die] yetiştirme; disiplin"

ZUCHTHAUS : German Turkish

[das] hapishane, cezaevi

ZUCHTHENGST : German Turkish

[der] damızlık erkek at/deve, aygır, lök

ZUCKEN : German Turkish

" titremek; kıvranmak; seğirmek"

ZUCKER : German Turkish

" [der] şeker; şeker hastalığı, diyabet"

ZUCKERDOSE : German Turkish

[die] şekerlik

ZUCKERGUß : German Turkish

[der] (pastaya sürülen) şeker şerbeti

ZUCKERKRANK : German Turkish

şeker hastası, diyabetik

ZUCKERN : German Turkish

şekerlemek, şeker koymak

ZUCKERROHR : German Turkish

[das] şekerkamışı

ZUCKERRÜBE : German Turkish

[die] şekerpancarı

ZUCKUNG : German Turkish

" [die] kas çekilmesi; çırpıntı, ihtilaç"

ZUDECKEN : German Turkish

örtmek, kapamak

ZUDEM : German Turkish

undan başka, kaldı ki

ZUDREHEN : German Turkish

kapamak

ZUDRINGLICH : German Turkish

sırnaşık, sulu, tebelleş, çamsakızı gibi

ZUDRINGLICHKEIT : German Turkish

[die] sırnaşıklık, sululuk, tebelleş olma

ZUDRÜCKEN : German Turkish

kapamak

ZUEINANDER : German Turkish

irbirine

ZUERKENNEN : German Turkish

vermek, tanımak

ZUERST : German Turkish

ilkin, önce

ZUERST EINMAL : German Turkish

her şeyden önce

ZUFAHRT : German Turkish

[die] giriş, ulaşım