Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
VERUNSICHERN : German Turkish

güven duygusunu sarsmak

VERUNSTALTEN : German Turkish

içimini bozmak, deforme etmek

VERUNTREUEN : German Turkish

" zimmetine para geçirmek; emanete hıyanet etmek"

VERURSACHEN : German Turkish

neden olmak, sebebiyet vermek, meydan vermek

VERURTEILEN : German Turkish

mahkûm etmek, hüküm giydirmek

VERURTEILUNG : German Turkish

[die] mahkûmiyet

VERVIELFACHEN : German Turkish

çarpmak

VERVIELFÄLTIGEN : German Turkish

teksir etmek, kopya çıkarmak

VERVIELFÄLTIGUNG : German Turkish

[die] çoğaltma, teksir

VERVOLLKOMMEN : German Turkish

mükemmelleştirmek, yetkinleştirmek

VERVOLLSTÄNDIGEN : German Turkish

tamamlamak, bütünlemek

VERWACKELN : German Turkish

flu yapmak

VERWAHREN : German Turkish

" kilitlemek; emanet olarak almak"

VERWAHRLOSEN : German Turkish

akımsız kalmak

VERWAHRLOST : German Turkish

akımsız

VERWAIST : German Turkish

yetim, öksüz

VERWALTEN : German Turkish

yönetmek, idare etmek

VERWALTER : German Turkish

" [der] yönetici, idareci; mütevelli"

VERWALTUNG : German Turkish

[die] yönetim, idare

VERWALTUNGSBEZIRK : German Turkish

[der] idari bölge

VERWANDELN : German Turkish

değiştirmek, dönüştürmek

VERWANDLUNG : German Turkish

[die] değişme, dönüşme

VERWANDT : German Turkish

akraba, hısım

VERWANDTE : German Turkish

akraba, hısım

VERWANDTSCHAFT : German Turkish

[die] akrabalık, hısımlık