Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
UMLAUFBAHN : German Turkish

[die] yörünge

UMLAUT : German Turkish

" [der] ünlü değişikliği; üzeri çift noktalı ünlü"

UMLEGEN : German Turkish

" giymek, takmak; yerini değiştirmek; masrafı paylaştırmak; devirmek, yıkmak; öldürmek"

UMLEITEN : German Turkish

aşka yöne çevirmek

UMLEITUNG : German Turkish

[die] başka yöne çevirme

UMLERNEN : German Turkish

" yeni yöntem öğrenmek; fikirlerini değiştirmek"

UMLIEGEND : German Turkish

civarında bulunan

UMNACHTUNG : German Turkish

[die] zihin bulanıklığı

UMRAHMEN : German Turkish

çerçevelemek

UMRANDEN : German Turkish

pervazlamak, kenar geçirmek

UMRECHNEN : German Turkish

(parayı) başka paraya çevirmek, tahvil etmek

UMRECHNUNGSKURS : German Turkish

[der] kambiyo kuru

UMREIßEN : German Turkish

taslağını çizmek, krokisini yapmak

UMRINGEN : German Turkish

kuşatmak, etrafını almak, ortaya almak

UMRIß : German Turkish

" [der] çevre çizgisi, kontur; taslak, kroki"

VERTRAGLICH : German Turkish

sözleşmeye göre, sözleşme ile

VERTRAGSBRUCH : German Turkish

[der] sözleşmenin bozulması

VERTRAGSBRÜCHIG : German Turkish

sözleşmeyi bozan

VERTRAGSBRÜCHIG WERDEN : German Turkish

sözleşmeyi bozmak

VERTRAGSMÄßIG : German Turkish

sözleşme gereğince

VERTRAGSPARTNER : German Turkish

[der] (sözleşmede) taraf

VERTRAGSSPIELER : German Turkish

[der] sözleşmeli oyuncu

VERTRAGSWIDRIG : German Turkish

sözleşmeye aykırı

VERTRAUEN : German Turkish

[das] güven, inanç, itimat

VERTRAUEN : German Turkish

güvenmek, inanmak, itimat etmek