German Turkish
PLATSCHEN : German Turkish
suyun üstüne vurmak
PLATSCHNAß : German Turkish
sırılsıklam
PLATT : German Turkish
" düz, yassı, basık; şaşkın, afallamış; basmakalıp, sıradan, adi"
PLATTDEUTSCH : German Turkish
Kuzey Almanya şivesi
PLATTE : German Turkish
" [die] levha, plaka; çini, fayans; tepsi, sini; plak"
PLATTENSPIELER : German Turkish
[der] pikap
PLATTENTELLER : German Turkish
[der] döner pikap levhası
PLATTFUß : German Turkish
" [der] düztaban; havası kaçan lastik"
PLATZ : German Turkish
" [der] yer, mevki, mahal; konum; alan, saha; meydan; oturacak yer; oyun alanı; (at yarışı) sıralı bahis"
PLATZANGST : German Turkish
" [die] agorafobi, alan yılgısı; klostrofobi, kapalı yer korkusu"
PLATZANWEISER : German Turkish
(in [die])[der] (sinemada/tiyatroda) yer gösterici
PLATZEN : German Turkish
" çatlamak, yarılmak; patlamak, infilak etmek"
PLATZKARTE : German Turkish
[die] (trende) numaralı bilet
PLATZMANGEL : German Turkish
[der] yersizlik, yer yokluğu
PLATZPATRONE : German Turkish
[die] manevra fişeği
PLATZREGEN : German Turkish
[der] sağanak
PLATZWUNDE : German Turkish
[die] açık yara
PLAUDEREI : German Turkish
[die] sohbet, muhabbet, hoşbeş, konuşma
PLAUDERN : German Turkish
sohbet etmek, muhabbet etmek, hoşbeş etmek, konuşmak
PLAUSIBEL : German Turkish
akla uygun, makul
PLAZIEREN : German Turkish
yerleştirmek, sınıflandırmak
PLEBEJER : German Turkish
" [der] plep, eski Roma'da ikinci sınıf vatandaş; hödük, maganda, kıro"
PLEBEJISCH : German Turkish
hödük, kaba
PLEITE : German Turkish
" [die] iflas, batkınlık; başarısızlık, fiyasko"
PLEITE : German Turkish
parasız, meteliksiz, züğürt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani