German Turkish
PRACHTVOLL : German Turkish
gösterişli, görkemli, muhteşem, şatafatlı
PRAHLEN : German Turkish
övünmek, çalım satmak
PRAHLEREI : German Turkish
[die] övüngenlik, tafracılık
PRAHLERISCH : German Turkish
övüngen, farfara, cakalı
PRAKTIK : German Turkish
" [die] uygulama; usul, yöntem; hile, oyun, dalavere"
PRAKTIKABEL : German Turkish
" uygulanabilir; kullanışlı, pratik"
PRAKTIKANT : German Turkish
(in[die])[der] stajyer
PRAKTIKUM : German Turkish
[das] staj
PRAKTISCH : German Turkish
" uygulamalı, kılgılı, pratik; kullanışlı, pratik"
PRAKTISCHER ARZT : German Turkish
pratisyen hekim
PRAKTIZIEREN : German Turkish
" uygulamak, tatbik etmek; hekimlik yapmak"
PRALL : German Turkish
" (torba/çuval) tamamen dolu; (yelken) gergin; dolgun, tombul; (güneş) kızgın, yakıcı"
PRALLEN : German Turkish
" çarpıp geri fırlamak; (güneş) yakmak, kavurmak"
PRANGER : German Turkish
[der] (eskiden suçlu) teşhir direği
PRASSELN : German Turkish
" (ateş) çatırdamak; şakır şakır yağmak"
PRASSEN : German Turkish
gününü gün etmek, hızlı yaşamak
PRAXIS : German Turkish
" [die] uygulama, kılgı, tatbik, ameliye; staj; muayenehane; avukat bürosu"
PREDIGEN : German Turkish
" vaaz vermek; nasihat vermek"
PREDIGER : German Turkish
[der] vaiz
PREDIGT : German Turkish
" [die] vaaz; sıkıcı öğüt, bıktırıcı nasihat"
PREIS : German Turkish
" [der] fiyat, eder, paha; ödül, mükâfat"
PREISELBEERE : German Turkish
[die] kırmızı yabanmersini
PREISEN : German Turkish
övme, methetmek
PREISGEBEN : German Turkish
" bırakmak, terk etmek, feragat etmek; (sırrı) ifşa etmek, dile vermek; maruz bırakmak"
PREISGEKRÖNT : German Turkish
ödül kazanmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani