Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

POMADE : German Turkish

" [die] merhem; pomat"

POMMES FRITES : German Turkish

patates kızartması

POMP : German Turkish

[der] tantana, görkem, şatafat, debdebe

PONY : German Turkish

" [der] perçem, kâkül; [das] midilli"

POPO : German Turkish

[der] popo, kıç

POPULARITÄT : German Turkish

[die] sevilme, tutulma, popülarite

POPULÄR : German Turkish

sevilen, tutulan, popüler

PORE : German Turkish

[die] gözenek

PORNOGRAPHIE : German Turkish

[die] pornografi

PORREE : German Turkish

[der] pırasa

PORTAL : German Turkish

[das] ana kapı, cümle kapısı, taçkapı

PORTEMONNAIE : German Turkish

[das] para çantası

PORTIER : German Turkish

[der] kapıcı

PORTION : German Turkish

" [die] porsiyon, tabak; miktar"

PORTO : German Turkish

[das] posta ücreti

PORTO BEZAHLT EMPFÄNGER : German Turkish

posta ücretini alıcı ödeyecek

PORTOFREI : German Turkish

posta ücreti ödemeden, posta ücretsiz

PORTRÄT : German Turkish

[das] portre

PORTRÄTIEREN : German Turkish

portresini yapmak

PORZELLAN : German Turkish

" [das] porselen; fağfur"

PORÖS : German Turkish

gözenekli

POSAUNE : German Turkish

[die] trombon

POSE : German Turkish

[die] duruş, poz

POSIEREN : German Turkish

" poz vermek, modellik yapmak; yapmacık tavır takınmak"

POSITION : German Turkish

" [die] durum, vaziyet; konum, pozisyon; yer, mevki; (bütçede/listede) kalem, madde"