Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SELBSTERHALTUNG : German Turkish

[die] kendini koruma, varlığını koruma

SELBSTERKENNTNIS : German Turkish

[die] kendini tanıma, kendini bilme

SELBSTGEFÄLLIG : German Turkish

kendini beğenmiş, burnu havada

SELBSTGEMACHT : German Turkish

evde yapılmış, kendi eliyle yapılmış

SELBSTGESPRÄCH : German Turkish

[das] kendi kendine konuşma

SELBSTKOSTENPREIS : German Turkish

[der] maliyet fiyatı

SELBSTLOS : German Turkish

encil olmayan, özverili, özgecil

SELBSTMORD : German Turkish

[der] intihar

SELBSTMORD BEGEHEN : German Turkish

intihar etmek

SELBSTMÖRDER : German Turkish

(in [die])[der] intihar eden kimse, müntehir

SELBSTMÖRDERISCH : German Turkish

intihara yönelik

SELBSTSICHER : German Turkish

kendine güvenen, kendinden emin

SELBSTSÜCHTIG : German Turkish

encil, egoist

SELBSTTÄTIG : German Turkish

otomatik

SELBSTVERSTÄNDLICH : German Turkish

" kendiliğinden anlaşılan, açık; elbette, tabiatıyla, bittabi"

SELBSTVERTRAUEN : German Turkish

[das] özgüven, kendine güven

SELBSTVERWALTUNG : German Turkish

[die] özerklik, kendi kendini yönetme

SELBSTZWECK : German Turkish

[der] kendine yeten amaç

SELBSTÄNDIG : German Turkish

" bağımsız, müstakil; özerk, muhtar; özgür, serbest"

SELBSTÄNDIGKEIT : German Turkish

" [die] bağımsızlık; özgürlük"

SELIG : German Turkish

" mutlu, mesut, bahtiyar; rahmetli, merhum"

SELIGKEIT : German Turkish

[die] üsmut, saadeti uzma

SELTEN : German Turkish

" seyrek, nadir, tek tük; nadiren, seyrek olarak"

SELTENHEIT : German Turkish

" [die] azlık, seyreklik; az bulunan şey, hint kumaşı"

SELTERSWASSER : German Turkish

[das] soda, madensuyu