German Turkish
German Turkish
SELTSAM : German Turkish
garip, acayip, tuhaf
SELTSAMERWEISE : German Turkish
garip bir şekilde, tuhaftır ki
SELTSAMKEIT : German Turkish
[die] gariplik, acayiplik, tuhaflık
SEMESTER : German Turkish
[das] yarıyıl, sömestr
SEMIKOLON : German Turkish
[das] noktalı virgül
SEMINAR : German Turkish
" [das] seminer; papaz okulu"
SEMMEL : German Turkish
[die] küçük ekmek, sandviç
SENAT : German Turkish
[der] senato
SENDEBEREICH : German Turkish
[der] yayın bölgesi
SENDEFOLGE : German Turkish
[die] sürekli program, dizi program
SENDEN : German Turkish
" göndermek, yollamak; yayınlamak; yayın yapmak"
SENDER : German Turkish
[der] radyo istasyonu, televizyon istasyonu, verici
SENDEREIHE : German Turkish
[die] dizi program
SENDESTATION : German Turkish
[die] yayın istasyonu
SENDESTELLE : German Turkish
[die] yayın istasyonu
SENDUNG : German Turkish
" [die] gönderme, yollamak, sevkıyat; misyon; yayın; program"
SENF : German Turkish
[der] hardal
SENGEN : German Turkish
" alazlamak; yakmak; yanmak"
SENKBLEI : German Turkish
" [das] çekül; iskandil"
SENKE : German Turkish
[die] arazi çöküntüsü, çukurluk
SENKEL : German Turkish
[der] ayakkabı bağı
SENKEN : German Turkish
" indirmek; alçaltmak"
SENKFUß : German Turkish
[der] düztaban
SENKRECHT : German Turkish
dikey, düşey
SENKRECHTE : German Turkish
[die] dikme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani