Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SICH BLAMIEREN : German Turkish

ezil olmak, kepaze olmak, küçük düşmek

SICH BLÄHEN : German Turkish

şişmek, kabarmak "Blähungen barsaklarda gaz toplanması; osuruk, yel"

SICH BREITMACHEN : German Turkish

ser serpe uzanmak, kurulmak

SICH BRÜSTEN : German Turkish

öbürlenmek, övünmek, kurumlanmak

SICH BÄUMEN : German Turkish

şahlanmak

SICH BÜCKEN : German Turkish

eğilmek, bükülmek

SICH DANEBENBENEHMEN : German Turkish

yakışıksız davranmak

SICH DARAN MACHEN : German Turkish

işe koyulmak

SICH DARSTELLEN : German Turkish

kendini göstermek

SICH DARUNTERMISCHEN : German Turkish

arasına karışmak

SICH DAS LACHEN NICHT VERKNEIFEN KÖNNEN : German Turkish

kendini gülmekten alamamak

SICH DEHNEN : German Turkish

genişlemek, uzamak, gerinmek

SICH DEM ENDE ZUNEIGEN : German Turkish

sonuna yaklaşmak

SICH DEN FUß VERSTAUCHEN : German Turkish

ayağını burkmak

SICH DEN KNÖCHEL VERRENKEN : German Turkish

ayak bileğini burkmak

SICH DEN MAGEN ÜBERLADEN : German Turkish

midesini tıka basa doldurmak

SICH DIE BEINE VERTRETEN : German Turkish

uyuşan bacaklarını yürüyerek açmak

SICH DIE HAARE RAUFEN : German Turkish

aşını saçını yolmak

SICH DIE HAARE SCHNEIDEN LASSEN : German Turkish

saçını kestirmek

SICH DIE HÄNDE WASCHEN : German Turkish

ellerini yıkamak

SICH DIE OHREN ZUHALTEN : German Turkish

kulaklarını tıkamak

SICH DISTANZIEREN : German Turkish

uzak kalmak, karışmamak

SICH DOPEN : German Turkish

doping yapmak

SICH DREHEN : German Turkish

dönmek, devretmek

SICH DUCKEN : German Turkish

" başını eğmek; sinmek; boyun eğmek, itaat etmek"