Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SYNCHRONGETRIEBE : German Turkish

[das] senkromeç vites kutusu, senkron vites dişlisi

SYNCHRONISIEREN : German Turkish

" senkronize etmek, eşzamanlamak; sözlendirmek, dublaj yapmak"

SYNDIKAT : German Turkish

" [das] hukuk danışmanlığı; satış karteli; şirket; sendika"

SYNONYM : German Turkish

[das] eşanlamlı sözcük

SYNONYM : German Turkish

eşanlamlı

SYNTAX : German Turkish

[die] sözdizimi, sentaks

SYNTHESE : German Turkish

[die] bireşim, sentez

SYNTHETISCH : German Turkish

ireşimli, sentetik

SYPHILIS : German Turkish

[die] frengi

SYSTEM : German Turkish

[das] dizge, sistem

SYSTEMATISCH : German Turkish

dizgeli, sistematik

SYSTEMATISIEREN : German Turkish

dizgeleştirmek, sistemleştirmek

SZENE : German Turkish

" [die] sahne; görünüm, manzara"

SZENERIE : German Turkish

" [die] sahne dekoru; panorama"

SÄBEL : German Turkish

[der] kılıç, pala, yatağan

SÄCHLICH : German Turkish

yansız, cinssiz, nötr

SÄEN : German Turkish

tohum ekmek

SÄGE : German Turkish

[die] testere, bıçkı, hızar

SÄGEMEHL : German Turkish

[das] bıçkı tozu, testere talaşı

SÄGEN : German Turkish

" testere ile kesmek, biçmek; horlamak"

SÄGEWERK : German Turkish

[das] bıçkıevi, kereste fabrikası

SÄMTLICH : German Turkish

tüm, bütün, hepsi, tekmil, bilumum

SÄNGER : German Turkish

(in [die])[der] şarkıcı

SÄTTIGEN : German Turkish

doyurmak

SÄUBERLICH : German Turkish

özenle yapılan