Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SÜHNEN : German Turkish

" kefaret etmek; tarziye vermek"

SÜLZE : German Turkish

" [die] tuzla; jelatin içinde et/balık"

SÜNDE : German Turkish

" [die] günah; suç"

SÜNDENBOCK : German Turkish

[der] şamar oğlanı, abalı

SÜNDENFALL : German Turkish

[der] (Adem ile Havva'nın işledikleri) ilk günah

SÜNDER : German Turkish

(in [die])[der] günahkâr

SÜß : German Turkish

" tatlı, şekerli; şirin, sevimli, hoş"

SÜßE : German Turkish

[die] tatlılık

SÜßEN : German Turkish

tatlılaştırmak, şeker koymak

SÜßIGKEIT : German Turkish

" [die] tatlılık; tatlı, şekerleme"

SÜßLICH : German Turkish

" tatlımsı; yapmacık"

SÜßSPEISE : German Turkish

[die] (yemekten sonra yenen) tatlı

SÜßSTOFF : German Turkish

[der] tatlandırıcı madde

SÜßWASSER : German Turkish

[das] tatlı su

T : German Turkish

[das] T

T : German Turkish

[das] t

TABAK : German Turkish

[der] tütün

TABELLARISCH : German Turkish

cetvel halinde, çizelgesel

TABELLE : German Turkish

" [die] cetvel, tablo, çizelge, liste; puan cetveli"

TABELLENFÜHRER : German Turkish

[der] lig lideri

TABLETT : German Turkish

[das] tabla, tepsi

TABLETTE : German Turkish

[die] tablet, komprime

TACHOMETER : German Turkish

[der] takometre, hızölçer

TADEL : German Turkish

" [der] azar, çıkışma, zılgıt; uyarı, ihtar; kusur, ayıp"

TADELLOS : German Turkish

kusursuz, eksiksiz, mükemmel, yetkin