Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
HELLIGKEIT : German Turkish

aydınlık, parlaklık; açıklık, berraklık

HELLSEHER : German Turkish

kähin

AUSKLEIDEN : German Turkish

tek. kaplamak, astarlanıak; de. soyunmak

AUSKOMMEN : German Turkish

geçinmek

AUSKUNFT : German Turkish

ilgi; danışma

AUSLACHEN : German Turkish

alay etmek, alaya almak

AUSLADEN : German Turkish

oşaltmak, tahliye etmek; kd. bir daveti iptal etmek

AUSLAGEN : German Turkish

(ç.) masraflar

AUSLAND : German Turkish

dış ülke

AUSLASSEN : German Turkish

unutmak. atlamak, görmemek; dışarı çıkarmak; salıvermek

AUSLAUF : German Turkish

akma, dökülme

AUSLAUFEN : German Turkish

akmak, sızmak; (gemi) denize açılmak

AUSLEEREN : German Turkish

oşaltmak

AUSLEGEN : German Turkish

sermek, döşemek; (para) ödünç vermek; açıklamak, yorumlamak

AUSLEIHEN : German Turkish

ödünç vermek

AUSLESE : German Turkish

seçme, ayıklama

AUSLESEN : German Turkish

kd. okuyup bitirmek

AUSLIEFERN : German Turkish

teslim etmek

AUSLOSEN : German Turkish

kura çekmek

AUSLÄNDER : German Turkish

yabancı

AUSLÄNDISCH : German Turkish

yabancı

AUSLÖSCHEN : German Turkish

söndürmek, silmek

AUSLÖSEN : German Turkish

kurtarmak; neden olmak, doğurmak

AUSLÖSER : German Turkish

deklanşör

AUSMACHEN : German Turkish

(ışık) söndürmek; anlaşmak, sözleşmek; tutmak, etmek