Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

PLUVIOMETER : German Turkish

n plüviyometre; mikyasi matar

PLÄDIEREN : German Turkish

(für, gegen) lehinde (aleyhinde) konusmak ~oyer n jur. savunma (veya suclandirma) söylevi; adli hitabet; iddianame

PLÄNKELEI : German Turkish

l. mil. kücük muharebe; ates müsademesi
saka yollu sözler; takilma "n l. mit. ates müsademesi etm.; silähli catisma yapmak
takilmak

PLÄRREN : German Turkish

l. (schreien) baginp cagirmak; yaygarayi basmak; circir etm.
(laut weinen) hickira hickira (od. hüngür hüngür) a^lamak Qer m F l. yaygaraci
a^lamsik

PLÄSIERCHEN : German Turkish

n F hum.: Jedem Tierchen sein ^. Deli deliden ho$lanir, imam ölüden. Spr

PLÄTSCHERN : German Turkish

l. (Wasser) sinl sinl (od. gürül gürül) akmak; sanidamak, fisirdamak, cagildamak, sadirdamak, sakir-damak
(P. im Wasser) su ile sapir supur oynamak ° n su ca^iltisi: sarilti, sadirti, sakirti

PLÄTTBRETT : German Turkish

n ütü tahtasi

PLÄTTELSEN : German Turkish

n ütü 2en l. (Wäsche) ütülemek
allg. yassilt-mak

PLÄTZCHEN : German Turkish

n l. kücük yer
(Gebäck) kurabiye

PLÖTZE : German Turkish

f zo. camca(-k) baligi; kizilgöz; tatlisu (yitarisi

PLÖTZLICH : German Turkish

am, beklenilmeyen; (Adv.) ansizm, sappadak, küttedek, birdenbire; Bitte etwas ~/ F hum, Haydi,

PLÜNDERER : German Turkish

m capulcu. plackaci, yagmaci 2n (tr.) yag;ma etm.; (intr.) capulculuk etm.; Die Diebe plünderten die Kasse. Hirsizlar kasayi temizlediler.
ung / yagma(-cihk)

PLÜSCH : German Turkish

m pelüs

PNEUMATIK : German Turkish

m otomobil lastigi 2sch pnömatik;
ePresse hava cenderesi

PNEUMOKOKKUS : German Turkish

m med. pnömokok
thorax m pnömotoraks

PO : German Turkish

m F s. Popo

POCH : German Turkish

(-spiel) n bir iskambil oyunu
brett n bu oyunda kullamlan cukurlu tahta

POCHEN : German Turkish

l. (klopfen) vurmak, calmak
(Herz) atmak, carpmak; tip tip vurmak
(Puls) daraban etm., vurmak
(auf et.) bse istinat etm., fazia güvenmek; Dos Blut pochte ihm in den Schläfen. §akaklan atlyordu

POCKE : German Turkish

sicak ciban; calik
n pl. kara cicek; cicek hastaligi; cedert; die
n bekommen cicek cikarmak-n.impfung / cicek asisi
n.narbe / cicek bozu^u; calik

POCKHOLZ : German Turkish

(-baum m) n s. Guajakbaum

PODAGRA : German Turkish

n ayak nikrisi {od. damlasi)
kraut n &9/.,keciaya§i

PODEST : German Turkish

n, m l. (Treppenabsatz) merdiven sahanli^i
s. Podium

PODEX : German Turkish

m hum. s. Popo

PODIUM : German Turkish

n podyum, kürsü, platform; Th. a. kücük düzey
s.gespräch n panel

POESIE : German Turkish

l. (Dichtkunst) nazim (sanati)
(Gedichte) siirler, manzumeler °Ios prozaik, kuru, soguk, adi