Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
RUHMESTITEL : German Turkish

m kivanc, mefharet

RUHR : German Turkish

med. kanli basur; dizanteri
amöbe / zo. dizanteri amibi

RUHRGEBIET : German Turkish

n geogr. Rur havzasi

RUHRKRANK : German Turkish

dizanterili 9kraut n bot. kadife cicegi

RUHRRTLOS : German Turkish

l. sansiz söhretsiz; yüzükara
(unbekannt) ne oldugu belirsiz
redig s. prahlerisch,
reich sanh söhretli 9sucht / san ve seref hirsi
süchtig san ve serefe haris olan; ikbalperest
voll s.
reich

RUIN : German Turkish

n inhidam, yikilis, yikim, mahvolma
e / l. harabe, virane
(Trümmer) enkaz yi^mi: bakaya
en.eidechse / (Mittelmeergebiet) kamamsi kertenkele Qieren l. boz-mak, harap, tahrip etm.
(kaputtmachen) hirpalamak, örselemek, benzetmek; V: canma okumak; Diese Ausgaben ^ ihn noch lange nicht. Bu masraf onu yikmaz. sich ^ bataslya gitmek; harap olm., yikilmak 2iert l. bozuk
harap
(bankrott) müflis

RUM : German Turkish

m vom

RUMBA : German Turkish

, m (Tanz) rumba

RUMELIEN : German Turkish

n.pr. Rumeli; Do§u Trakya; Avrupa Türkiyesi

RUMMEL : German Turkish

m F l. (Getöse) gürültü patirdi
(Aufregung) teläs, heyecan
(Wichtigtuerei) isgüzarlik, gösteris-cilik
(Jahrmarkts2) cümbüslü egience
(Ramsch) kink dökük esya; pilipirti; den ganzen ~ kaufen götürü satin almak; den ^ kennen fig. isten anlamak
platz m cümbüslü e^lence yeri; lunapark

RUMMS : German Turkish

! Int. rap diye

RUMOREN : German Turkish

gürültü patirdi etm

RUMPELKAMMER : German Turkish

sandik odasi
kästen m (alter Wagen) külüstür araba ^n gümbürdemek; tangir tungur gitmek; cumbuldamak

RUMPF : German Turkish

m l. an. gövde, beden
(bei Schiff, Flugzeug usw.) gövde. iskelet
(e-s Wracks) les-beuge / (beim Turnen) gövdeyi öne egme

RUMPFFLÄCHE : German Turkish

geogr. peneplen; yalama yazi

RUMPSTEAK : German Turkish

n romstek

RUMTOPF : German Turkish

m romia yapilan tükenmez

RUMÄNE : German Turkish

m;
in /: 9isch Romanyali, Rumen
len n.pr. Romanya
isch(-e) n (Sprache) Rumence

RUN : German Turkish

m akm, tehacüm

RUND : German Turkish

l. yuvarlak, toparlak, de^irmi
(Rechnung) yuvar-lak, toparlak
(kreisförmig) müdevver, dairevt, halkavt
(kugelförmig) kürevl
(Absage) katt, kesin; aciktan aciga
(voll, dicht) tombul, tiknaz; eti dolgun; baliketi; (Adv.) asagi yukan; tahminen, takriben, kadar; •^ gerechnet görmece; göz tahminiyle; söylece sayacak olur-sak;
e Augen machen gözleri belermek (od. büyümek od. fal tasi gibi acilmak);
e Rechnung (Zahl) toparlak (yuvarlak, yaklasik) hesap (bzw. sayi); ^ machen toparlat-mak; ^ werden (Mond) dolunmak; Es waren ^ zwei Monate vergangen. §öyle böyle iki ay oldu (od. gecti). ^ herausgesagt düzcesi, düpedüz, Türkcesi; mit
cm, vollem Gesicht dolgun yüzlü; ^ um (Präp.) bsin etrafinda 2bau m müdevver bina; yuvarlak yapi ^blick m panorama; panoramik (od. cepcevre) manzara 9bogen m arch. tarn kemer Qbrief m s.
schreiben

RUNDANSAGER : German Turkish

(in /) m spiker

RUNDBERICHT : German Turkish

m radyoröportaj

RUNDE : German Turkish

l. (Kreis) daire, halka, cember
(Umkreis) muhit, cevre
(Kreisbewegung) devir, deveran, für
(Sport) devre, ravnt, haftaym
mil. devriye
(Bier usw.) adam basina bir bardak bira (v. s.) hediye olarak verilmesi
(gesellige) meclis; die ^ machen l. mil. devriye koluna cikmak
(Gerücht) yayilmak; kulaktan kulaga fisildan-mak
(Buch) elden ele dolasmak
bir mecliste herkesi selämlamak
(in e-m Bezirk) tetkik (muayene) etm.; ein über zehn
n gehender Boxkampf on ravntluk bir mac Qn l. yuvarlak sekle sokmak; toparlatmak, yuvarlak-lastirmak
fig. tamamlamak, mükemmellestirmek; pürüzlerini gidermek; sich ^ \\. (Mond) dolunmak
yuvarlaklasmak; gerundet:-er Vokal phon. yuvarlak sesli

RUNDERLAß : German Turkish

m tamim, geneige, sirküler
fahrt / l. für, kros(-kantri), dolasma
(zu Schiff) kruvaziyer
flug m ucakla tur; ^ um die Welt ucakla devriälem (od. dünya turn)
frage / sorusturma, anket; e-e ^ veranstalten anket acmak; schriftliche ^ sualname

RUNDFUNK : German Turkish

m radyo; durch ^ verbreiten radyo ile yaymak; radyodifüze etm.; für den ^ geeignet radyojenik; im ~ sprechen radyo konusmasi yapmak; mit ^ ausgestattet radyolu