Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
LALEFAM : Ottoman Turkish

f. Lâle renginde. Rengi lâlenin rengine benzeyen

LALEGUN : Ottoman Turkish

f. Lâle renkli. Pembe

LALEHADD : Ottoman Turkish

f. Lâle yanaklı. Yanakları pembe renkte olan

LALEK : Ottoman Turkish

(Lâlekâ) f. Taç. * Papuç, ayakkabı. * Horoz ibiği

LALERENK : Ottoman Turkish

f. Lâle renginde olan. Lâle renkli. Pembe

LALERUH : Ottoman Turkish

f. Lâle yanaklı. Yanağı lâle gibi pembe olan

LALERUHSAR : Ottoman Turkish

f. Lâle yanaklı, al yanaklı

LALESAR : Ottoman Turkish

f. Lâlelik. Lâlebahçesi. * Sığırcık kuşu

LALEVEŞ : Ottoman Turkish

f. Lâleye benziyen. Lâle gibi

LALEZAR : Ottoman Turkish

f. Lâle bahçesi. Lâlelik

LAMME : Ottoman Turkish

Cin çarpması. Çarpıklık. * Yaramaz nesne

LANDO : Ottoman Turkish

"Fr. Üstü önden ve arkadan açılıp kapanır, körüklü, geniş araba nevilerinden biridir. Halk arasında ""Landon"" şeklinde telâffuz edilen bu araba, fayton ve kupalara nazaran daha ağır ve gösterişli idi."

LARKÎ : Ottoman Turkish

Keçiboynuzu

LAS : Ottoman Turkish

f. Köpek, kelb. * Adi ipek. * Dişi hayvan

LASAF : Ottoman Turkish

Bir cins hurma. * Gübre otunun diplerinde biter hıyar gibi bir nesne. * Yapışmak. * Kurumak. * Parlamak

LASAGA : Ottoman Turkish

Hindibâ denilen ot

LASB : Ottoman Turkish

Yapışmak. * Dar olmak

LASG (LÜSUG) : Ottoman Turkish

Kemik üstündeki derinin zayıflıktan kuruması

LASİYYEMA : Ottoman Turkish

Bâhusus. Hususan. Buna gelince. Herşeyden ziyade. Ençok

LASK : Ottoman Turkish

Yapışmak. Yapışık olmak. Ulaşmak

LASS : Ottoman Turkish

(C.: Lüsus-Elsâs) Hırsız, sârık

LASTA : Ottoman Turkish

ing. Bir geminin alabildiği yük

LASV (LASY) : Ottoman Turkish

Sövmek, şetm etmek

LASÎF : Ottoman Turkish

Parlayan, parıldayan. Parlayıcı

LASIB : Ottoman Turkish

(C.: Levâsıb) Yapışkan. * Dar ve derin kuyu