Ottoman Turkish
LATÎME : Ottoman Turkish
(C: Letâyim) Misk. * Güzel kokular konulan kap. *Attarlar pazarı. * Güzel kokulu nesneleri götüren deve
LAUK : Ottoman Turkish
Yalanmış nesne. * Az, kalil
LAV : Ottoman Turkish
Fr. Yanardağların ve volkanların ağızlarından püskürüp soğuyunca donan madde
LAVANTA : Ottoman Turkish
Çeşitli çiçek ve bitkilerden alınan esanslarla yapılan güzel kokulu sıvı
LAY : Ottoman Turkish
f. Söyleyen, söyleyici
LAYETEZELZEL : Ottoman Turkish
Sarsılmaz. Tezelzül etmez.(Tahkikî iman sâhibleri, lâyetezelzel bir itikada sâhibdirler.)
LAZ : Ottoman Turkish
Doğu Karadeniz bölgesinde, bilhassa Rize dolaylarında yaşayan bir kavim. * Bu kavimden olan kimse
LAZA : Ottoman Turkish
Ateş. Alev. * Cehennem'in altıncı katı
LAZİB : Ottoman Turkish
Sâbit olan, yapışan
LAZİSTAN : Ottoman Turkish
Lazlar'ın oturduğu bölge olan Rize dolayları. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Rize sancağına verilen ad
LAZLAZ : Ottoman Turkish
Yol gösterici, kılavuz
LAZLAZA : Ottoman Turkish
Yılanın deprenmesi
LAZUK : Ottoman Turkish
Yapışkan nesne. * Yapışkan balçık
LAZZ : Ottoman Turkish
Devamlı yağan yağmur. * Men'etmek, engel olmak
LAZÎ : Ottoman Turkish
(Bak: Lazâ)
LAÇ : Ottoman Turkish
f. Oyun etme, aldatma, hile yapma
LAÎN : Ottoman Turkish
Lânetlenmiş, kovulmuş, merdud. Allahın rahmetinden mahrum
LAÎN : Ottoman Turkish
lânetli
LAĞV : Ottoman Turkish
geçersiz, boş
LAĞIM : Ottoman Turkish
"Kaleleri düşürmek için gedik açmak veya düşman ordugâhına zarar yapmak maksadıyla açılan ve barut konulup atılan yerler. Bu işi yapanlara ""lâğımcı"" denilirdi. Sonradan bu türlü işlere ""İstihkâm"" denilmiş ve o ad altında askeri teşkilât yapılmıştır. * Kazurat ve çirkef sularının akmasına mahsus örtülü yol."
LAŞ : Ottoman Turkish
f. Hakir ve aşağılık kimse. Adi, zelil, itibarsız ve alçak kişi. * Çapul, yağma
LAŞE : Ottoman Turkish
Cife. Kokmuş et parçası. * Fık: Karada yaşayıp boğazlanmaksızın ölen veya şer-i şerife uygun olmayan şekilde kesilen kanlı hayvan ve bunların tabaklanmamış (dibagat edilmemiş) derileri. * Yenilmesi şer'an haram olan ölmüş hayvan. * Zayıf ve cılız hayvan. * Mc: Kıyıda kalmış kayık veya gemi teknesi
LE'VA : Ottoman Turkish
Şiddet. * Maişet darlığı, geçim zorluğu
LEAL : Ottoman Turkish
İnci
LEALİ : Ottoman Turkish
(Leâl. C.) İnciler. Lü'lüler
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani