Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
LASIK : Ottoman Turkish

Yapışık, yapışmış olan. Yapışıcı, yapışkan

LAT' : Ottoman Turkish

Yalamak. * Ayağıyla bir kimsenin belinden aşağısına vurmak

LAT' (LUTÛ') : Ottoman Turkish

Yapışmak. * Ulaşmak, varmak

LAT'A : Ottoman Turkish

Dudaklarının içi beyaz olan kadın. * Çok yaşamış, ihtiyar kadın

LAT'E : Ottoman Turkish

Alın, cebhe

LATA' : Ottoman Turkish

Dudak içinde olan beyazlık

LATAFE : Ottoman Turkish

Hediye, armağan

LATENAHİ : Ottoman Turkish

Nihayetsiz. Sonsuz. Bitip tükenmeyen

LATEŞBİH : Ottoman Turkish

Benzetmeksizin. Benzetmek olmasın

LATH : Ottoman Turkish

Her şeyin azı. * Bulaşmak ve karışmak. * Birine iftira atmak

LATHA : Ottoman Turkish

Leke

LATİF : Ottoman Turkish

Mülâyim. Yumuşak. Nâzik. Mütenasip. * Güzel. Şirin. Küçük ve hoşa giden. * Cisimle alâkası olmayan. Göze görünmeyen. * Çok lutf edici. * Derin, gizli

LATİFE : Ottoman Turkish

Hoş söz. Şaka. Mizah. Söz ile iltifat. İnsanın çok ince ve hassas olup kalbe bağlı bir duygusu. (Mukabili ciddiyettir) (Bak: Letâif)

LATİFE-İ RABBANİYE : Ottoman Turkish

İnsanın kalbine bağlı ve bütün duygularının sultanı olan ince bir duygudur ki, İlâhî hakikatlar onunla hissedilip zevkedilir

LATİFEGU : Ottoman Turkish

f. Lâtifeci, şakacı. Lâtife söyliyen

LATİFEPERDAZ : Ottoman Turkish

f. Şakacı, lâtifeci. Lâtife yapan

LATİFEPERDAZAN : Ottoman Turkish

(Lâtifeperdâz. C.) f. Şakacılar, lâtifeciler

LATİN : Ottoman Turkish

Eski Roma civarında iken sonradan genişleyen ve devlet kuran eski bir kavim ismidir. * Eski Roma. * Şarkta Katolik mezhebinden olanın ismi

LATİNCE : Ottoman Turkish

Eski Roma'da konuşulan ve bugünkü Fransızca, İspanyolca, İtalyanca gibi dilleri doğurmuş olan ana dil ki, Hint-Avrupa dil âilesinin önemli bir kolu olan İtalik grubundandır

LATM : Ottoman Turkish

Karıştırmak. Yapıştırmak. * Tokat vurmak

LATMA : Ottoman Turkish

şamar, tokat

LATMAHÂR : Ottoman Turkish

f. Tokat yiyen. Şamar atılan kimse

LATS : Ottoman Turkish

Dövmek. * şiddetle basmak

LATT : Ottoman Turkish

(C: Litât) Gerdanlık. * Lâzım olmak. * İnkâr etmek. * Sarkıtmak. * Örtmek

LATÎM : Ottoman Turkish

Babası ve annesi olmayan kişi. * Yüzünün bir tarafı beyaz olan at. * Yarış atlarının dokuzuncusu