Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MAHFÛZÂT : Ottoman Turkish

hafızadakiler, korunanlar

MAHH : Ottoman Turkish

Yumurtanın akı

MAHİ : Ottoman Turkish

f. Balık. Semek

MAHİ-İ EMRAZ : Ottoman Turkish

Hastalıkları yok eden

MAHİC : Ottoman Turkish

Sâfi, saf, katıksız

MAHİDAN : Ottoman Turkish

f. Balık havuzu

MAHİFÜRUŞ : Ottoman Turkish

f. Balık satan. Balıkçı

MAHİGİR : Ottoman Turkish

f. Balık tutan. Balık yakalayan. Balık avlayan

MAHİHAR : Ottoman Turkish

f. Balık yiyen. Balık avlayan, balıkçıl

MAHİLE : Ottoman Turkish

(C.: Mahâyil) Düşünmeğe sebebiyet veren işaret, alâmet

MAHİN : Ottoman Turkish

(C.: Mihne-Mihan) Hizmetkâr

MAHİR : Ottoman Turkish

Becerikli, hünerli, san'atkâr

MAHİRANE : Ottoman Turkish

f. Ustaca, ustalıkla, maharetle

MAHİYAN : Ottoman Turkish

(Mâh. C.) Aylar. * (Mâhî. C.) Balıklar, semekler

MAHİYANE : Ottoman Turkish

f. Ay hesabıyla verilen ücret. Aylık

MAHİYAT : Ottoman Turkish

Mahiyetler. Esaslar. Hakikatlar. İç yüzleri

MAHİYET : Ottoman Turkish

Bir şeyin içyüzü, aslı, esası. Bir şeyin neden ibâret olduğu, künhü, esası, hakikatı. (Mâhiyet, hakikatten daha umumidir. Hakikat, mevcudatta, mahiyet ise, hem mevcudat hem ma'dumatta müstameldir.) (L.N.)(İnsanın kıymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin değeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmet ise, hedef ittihaz ettiği maksadın derece-i ehemmiyetine bakar. İ.İ.)

MAHİYET : Ottoman Turkish

öz, nitelik, kendilik

MAHİYET-İ CÂMİA : Ottoman Turkish

Çok vasıfları içinde toplayan mahiyet. (Bak: Himmet)

MAHİYYAT : Ottoman Turkish

mahiyetler, özler

MAHİYYE : Ottoman Turkish

Aylık

MAHK : Ottoman Turkish

İnat etmek. * Birbirini tutup çekmek

MAHKEDE : Ottoman Turkish

İkamet mevzii, oturulan yer

MAHKEME : Ottoman Turkish

(Hüküm. den) Dâvaların görülüp hükme, karara bağlandığı yer. İcra-yı adalet için çalışan resmî daire

MAHKEME : Ottoman Turkish

davaların görülüp hükme bağlandığı yer