Ottoman Turkish
MAZNUK : Ottoman Turkish
Nezle olmuş. Nezleli
MAZNUN : Ottoman Turkish
(Zann. dan) Zannolunmuş. Zan altında bulunan, kendisinden şüphe edilen. * Huk: Bir suç dolayısı ile sorguya çekilen kimse. Sanık
MAZNUN : Ottoman Turkish
zanlı, sanık
MAZNUNÎN : Ottoman Turkish
(Maznun. C.) Zan altında bulunanlar. Şüpheli kimseler
MAZRA : Ottoman Turkish
Ayran. Bir nevi yemek
MAZRAC : Ottoman Turkish
(C: Mezaric) Eski elbise
MAZRAHÎ : Ottoman Turkish
Akbaba. * Ulu, şerefli kimse. * Her beyaz nesne
MAZREB : Ottoman Turkish
Vuracak yer. * İlikli kemik
MAZRUB : Ottoman Turkish
(Zarb. dan) Zarbolunmuş. Çarpılmış. Dövülmüş. * Basılmış, damgalanmış. * Mat: Çarpılan. (Bak: Madrub)
MAZRUBEYN : Ottoman Turkish
Birbirine çarpılan iki sayıdan herbiri
MAZRUF : Ottoman Turkish
Zarflanan. Sarılıp muhafaza edilen. Zarfa konan
MAZRUFEN : Ottoman Turkish
Zarf içinde olarak. Zarflı surette
MAZRUFÂT : Ottoman Turkish
(Mazruf. C.) Zarflı olanlar
MAZRUR : Ottoman Turkish
Zarar etmiş. Ziyan görmüş
MAZRUS : Ottoman Turkish
Örülmüş, örülerek yapılmış. Diş takımı
MAZRÛF : Ottoman Turkish
zarfa konan
MAZUFE : Ottoman Turkish
İzâfe olunmuş
MAZZ : Ottoman Turkish
Nar
MAZÂHİR : Ottoman Turkish
görünme ve ortaya çıkma yerleri
MAZÎK : Ottoman Turkish
Dar yer
MAZÎM : Ottoman Turkish
Mazlum
MAZÎR : Ottoman Turkish
Ekşi, hâmız
MAZÎRE : Ottoman Turkish
Ayran
MAZÎZ : Ottoman Turkish
Musibet ve belâya uğramış. Felâket acısına giriftar olmuş
MAZIG : Ottoman Turkish
Çiğneyen, çiğneyici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani