Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MELEKÂT : Ottoman Turkish

(Meleke. C.) Melekeler. Tecrübe neticesi elde edilen alışılmış bilgiler. İsti'datlar

MELEKÂT : Ottoman Turkish

melekeler

MELEKÂT-I AKLİYYE : Ottoman Turkish

Tecrübe neticesi aklen bilinen kolaylık, tecrübeden doğan bilgililik

MELEKÎ : Ottoman Turkish

(Melekiye) Meleğe mensub, melekle alâkalı. * Paklık, temizlik, ismet. * Hükümdara, melike âit. Melikle alâkalı

MELEKÎ : Ottoman Turkish

melekle ilgili, melek gibi

MELEKÛT : Ottoman Turkish

melekler âlemi, varlıkların ilâhî isimlere bakan iç yüzü

MELEKÛTÎ : Ottoman Turkish

melekutla ilgili

MELEKÛTÎYET : Ottoman Turkish

melekutluk

MELEKÜLMEVT : Ottoman Turkish

ölüm meleği

MELEL : Ottoman Turkish

Bıkma, usanma, bezme

MELEM : Ottoman Turkish

Yaramaz tenbel kimse

MELEVAN : Ottoman Turkish

Gece ve gündüz

MELEZ : Ottoman Turkish

(Meles) İki ırkın karışması neticesi hâsıl olan yeni bir nesil. Ayrı iki cinsten doğmuş olan. * Aydınlıkla karanlık arası, alaca karanlık

MELEZ : Ottoman Turkish

ırkı karışık

MELFUF : Ottoman Turkish

Sarılı. Bir mektup veya bir şey içine konulmuş olan

MELFUFAT : Ottoman Turkish

(Melfuf. C.) Zarf içinde veya tezkereye ilişik yazılar

MELFUFEN : Ottoman Turkish

Sarılı olarak. Melfuf olarak. Leffen, ekli olan şey

MELFUHA : Ottoman Turkish

(C: Melâfih) Ana karnındaki erkek çocuk

MELFUZ : Ottoman Turkish

(Lâfız. dan) Telâffuz olunmuş, okunmuş olan. Söylenmiş. * Ağızdan çıkan söz, hece, kelime veya harf

MELFUZÂT : Ottoman Turkish

(Melfuz. C.) Konuşulan şeyler

MELFÛF : Ottoman Turkish

paketlenip gönderilen

MELFÛFÂT : Ottoman Turkish

paketlenip gönderilenler

MELFÛZ : Ottoman Turkish

söylenmiş

MELH : Ottoman Turkish

Kibirlenmek, gururlanmak. * şiddetli seyir

MELHAME : Ottoman Turkish

Kanlı harb. * Büyük muharebe sahası