Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
MELÂB : Ottoman Turkish
oyun yeri
MELÂBE : Ottoman Turkish
oyun yeri
MELÂBEGÂH : Ottoman Turkish
oyun oynanan yer
MELÂHAT : Ottoman Turkish
yüz güzelliği
MELÂHİM : Ottoman Turkish
savaş yerleri
MELÂİB : Ottoman Turkish
oyunlar, oyun yerleri
MELÂİK : Ottoman Turkish
melekler
MELÂİKE : Ottoman Turkish
melekler
MELÂİKETULLAH : Ottoman Turkish
Allahın melekleri
MELÂL : Ottoman Turkish
can sıkıntısı
MELÂMET : Ottoman Turkish
kınanmışlık
MELÂMÎ : Ottoman Turkish
kınanmış, melamilik tarikatından olan
MELÂMÎLİK : Ottoman Turkish
kendini kınamayı esas alan bir tarikat
MELÂNE : Ottoman Turkish
lânete lâyık olan
MELÎH : Ottoman Turkish
(C.: Milâh-Emlâh) Güzel, şirin. Sâhib-i melâhat. * Tuzlu
MELÎH : Ottoman Turkish
güzel, şirin
MELÎK : Ottoman Turkish
Hâkim-i Mutlak. Hükümdar. Sultan. Memleket sahibi. Padişah. Kadir. (Daimî sıfattır.)
MELÎK : Ottoman Turkish
hükümdar
MELÎKE : Ottoman Turkish
Kadın hükümdar. Hükümdar karısı. Kraliçe
MELÎKE : Ottoman Turkish
kadın hükümdar
MELÎKÂNE : Ottoman Turkish
f. Hükümdar ve melike mensub. Onunla alâkalı
MELÎL : Ottoman Turkish
üzgün
MELÎL (MELİLE) : Ottoman Turkish
Kül içinde pişirilen ekmek. * Hararet, sıcaklık. * Üzgün, kederli. Melul
MELÎS : Ottoman Turkish
şişman ve tenbel olan kişi
MELÎT : Ottoman Turkish
Cenin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani