Ottoman Turkish
METN : Ottoman Turkish
"Sağlam ve sert yer. * Yüksek yer. * Her nesnenin yüzü, üstü, arka ve ortası. * ""Vurmak ve seyr"" mânâsına mastar. * Bir yazının tamamı. Yazının aslı veya sureti."
METOD : Ottoman Turkish
Fr. Bir neticeye ulaşmak için takib edilen fikir yolu. Usul. Kaide. Yol. Sistem
METOD : Ottoman Turkish
usûl, yöntem
METR : Ottoman Turkish
Kesmek. * Çekmek. * Atmak. (Bazan fercten kinâye olur.)
METREBE : Ottoman Turkish
Fakirlik, miskinlik
METRUD : Ottoman Turkish
(Bak: Matrud)
METRUK : Ottoman Turkish
Terk olunmuş. Bırakılmış. * Boşanmış olmak. * Ölen bir kimsenin bıraktığı eşya
METRUKAT : Ottoman Turkish
(Metruk. C.) Bırakılan şeyler, metruklar, miraslar
METRUKE : Ottoman Turkish
(Terk. den) (Erkekten) boşanmış. * Kocası tarafından bırakılmış kadın
METRUKİYYET : Ottoman Turkish
(Terk. den) Terk edilme, boşanmış olma. * Bırakılmışlık, kullanılmazlık. * Bir işten çekilip uğraşmama
METRÛK : Ottoman Turkish
terkedilmiş
METRÛKÂT : Ottoman Turkish
terkedilenler
METS : Ottoman Turkish
Necisle atmak
METT : Ottoman Turkish
Çekmek. * Ulaşmak. * Kuyudan su çıkarmak
METTA : Ottoman Turkish
Hz. Yunus'un (A.S.) annesinin adı
METTE : Ottoman Turkish
f. Burgu
METTİHA (METYİHA) : Ottoman Turkish
Hafif sopa. * Yaş çubuk
METUH : Ottoman Turkish
Devamlı suyu çekilen işlek kuyu. * Suyu ağzına yakın olan kuyu
METVÎ : Ottoman Turkish
(Bak: Matvî)
METY : Ottoman Turkish
Çekmek
METÂ : Ottoman Turkish
ticaret malı
METÂLİB : Ottoman Turkish
istenenler
METÂLÎ : Ottoman Turkish
güneş ve ayın doğduğu yerler ve zamanlar
METÎN : Ottoman Turkish
metanetli, dayanıklı
METÎNÂNE : Ottoman Turkish
dayanıklı biri gibi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani