Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEVATİ : Ottoman Turkish

(Mevti. C.) Ayak basılan yerler

MEVATÎ : Ottoman Turkish

Mevâta yani cansız şeye ait, bununla alâkalı. * İşlenmemiş toprağa ait

MEVATIN : Ottoman Turkish

(Mevtın. C.) Yurtlar. Şenlendirilmiş ve bayındır yerler

MEVAZİN : Ottoman Turkish

(Mizan. C.) Mizânlar. ölçüler. Terâziler

MEVAZI' : Ottoman Turkish

(Mevzi. C.) Mevziler, yerler

MEVAIZ : Ottoman Turkish

(Mev'ıza. C.) Öğütler, nasihatlar

MEVAŞİ : Ottoman Turkish

Davar, koyun, keçi, inek ve öküz gibi hayvanlar

MEVBED : Ottoman Turkish

Mecusiler reisinin ulusu

MEVBİK : Ottoman Turkish

(C.: Mevbikat) Korkulu yer

MEVBİKAT : Ottoman Turkish

(Mevbik. C.) Korkulu yerler

MEVBİL : Ottoman Turkish

Kaba büyük sopa. * Bir kucak odun

MEVC : Ottoman Turkish

Dalga. Denizin dalgası. * Titreşim. * Mc: Devir, devre

MEVC : Ottoman Turkish

dalga

MEVC-HÎZ : Ottoman Turkish

f. Dalga kaldıran

MEVC-ZEN : Ottoman Turkish

f. Dalgalanan, dalgalı deniz. Dalga vuran

MEVCE : Ottoman Turkish

Bir dalga. * Ses, elektrik ve hararetin yayılma dalgalarından herbiri

MEVCE : Ottoman Turkish

dalga

MEVCEDAR : Ottoman Turkish

f. Dalgalı

MEVCENÜMUD : Ottoman Turkish

f. Dalga gibi

MEVCET-ÜŞ ŞEBÂB : Ottoman Turkish

Gençlik çağı

MEVCUB : Ottoman Turkish

Kendisine bir şey vâcib kılınmış

MEVCUD : Ottoman Turkish

Var olan. Bulunan. Hazır olan. Topluluğun hepsi. * Kâinat. Mükevvenat

MEVCUD-U HARİCÎ : Ottoman Turkish

Maddî vücudu bulunan eşya

MEVCUD-U MANEVÎ : Ottoman Turkish

Mânevi varlık

MEVCUDAT : Ottoman Turkish

Var olan her şey. Kâinat. Yaratılmış şeyler