Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEVKUM : Ottoman Turkish

Hüznü şiddetli olan

MEVKUT : Ottoman Turkish

Vakitli. Vakti belli olan. Mahdud ve muayyen olmuş vakit

MEVKUTE : Ottoman Turkish

Zamanı muayyen, belirli olarak çıkan matbuât. Gazete, mecmua gibi şeyler

MEVKUTE : Ottoman Turkish

süreli yayın

MEVKUZE : Ottoman Turkish

Ağaçla vurulmuş

MEVKÛL : Ottoman Turkish

(Vekâlet. den) Bir vekile emanet edilen

MEVKÛLÜN İLEYH : Ottoman Turkish

Kendisine bir iş bırakılan adam. Vekil

MEVKIF : Ottoman Turkish

Durak. Durulacak yer. Ayakta duracak yer. İstasyon

MEVKIF : Ottoman Turkish

durak, bölüm

MEVLA : Ottoman Turkish

Sahib. Rabb. * Efendi. Köleyi âzad eden. * Şanlı. Şerefli. Mâlik. * Mün'im-i Mutlak olan Cenab-ı Hak (C.C.). * Terbiye eden, mürebbi. * Yardımcı, muavenet eden. * Dost ve komşu. * Azâd olan

MEVLANA : Ottoman Turkish

"""Efendimiz, mevlâmız"" mânâsında olan bu kelime, hürmeten büyük kimselere söylenmiştir. Hazret mânâsında da kullanılır."

MEVLANA CAMİ : Ottoman Turkish

(Bak: Câmi)

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ : Ottoman Turkish

Hi: 672 de Belh'de doğdu. Konya'ya geldi ve yerleşti. Mühim eseri Farsça ve manzum yazdığı Mesnevi'sidir. İkişer mısralı kafiyeli şekilde olduğundan bu isim verilmiştir. Mevlevi Tarikatının piri ve serefrâzıdır

MEVLANA HALİD : Ottoman Turkish

(Hi:
1242) Yüzyıl evvelinin müceddidi olduğu milyonlarca irşad ettiği kimselerin şehadetiyle sabit olmuştur. Şam'da vefat etmiştir. Hz. Osman bin Affan (R.A.) soyundandır. İlim ve takvada ve her çeşit makbul vasıflarda, devrindeki en ileri âlimlerin ve velilerin fevkinde idi. Bütün ömrünü zühd ve verâ ile geçirdi. Çok âlim ve veli yetiştirdi. Nahivde, kelâmda, fıkıhda, tasavvufda kıymetli eserler verdi. O zamanda Hindistanda bulunan Kutub Abdullah Dehleviden ders almıştı

MEVLEVİYYET : Ottoman Turkish

"Mevlevilik. Mevlevi tarikından olmak. * Mollalık. * Müderrislikten sonra gelen ilmiye sınıfından oluş. * Eyâlet kadılığı; yani, bir eyâletin bütün hukuki ve kazai işlerine bilfiil bakan kadı. ""Mevâli"" de denir."

MEVLEVÎ : Ottoman Turkish

Mevlânanın tarikatından olan

MEVLEVÎVÂRÎ : Ottoman Turkish

dönerek zikreden mevleviler gibi

MEVLİD : Ottoman Turkish

Doğma. Dünyaya gelme. * Doğulan yer veya zaman. * Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın doğumunu anlatan manzum eser, dini manzume. (Bak: Süleyman Çelebi)

MEVLİD : Ottoman Turkish

doğum

MEVLİD-HÂN : Ottoman Turkish

Mevlid okuyan

MEVLİM : Ottoman Turkish

İncitip acıtan. Elem veren

MEVLUD : Ottoman Turkish

Çocuk. Yeni doğmuş çocuk. * Birisinin doğması. * Mevâlid-i selâseden herbiri

MEVLUDAT : Ottoman Turkish

(Mevlud. C.) Belirli bir zaman içinde doğanlar

MEVLUDÜN LEH : Ottoman Turkish

Çocuk kendisinin olduğu tebeyyün eden, bilinen baba

MEVLÂ : Ottoman Turkish

sahip, efendi, Allah