Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEUNET : Ottoman Turkish

Birisinin ölmeyecek kadar yiyip içeceği. * Külfet. * Masraf. Bir şeyin toplamak, devşirmek, nakil ve boşaltmak ve saymak gibi levazımının teslim yerine kadar olan masraflarına denir

MEV'A : Ottoman Turkish

Her nesnenin evveli

MEV'İD : Ottoman Turkish

Va'din yerine getirildiği yer. * Vaad etmek. Vaad. Söz vermek

MEV'İD-İ MÜLÂKAT : Ottoman Turkish

Buluşma yeri

MEV'İL : Ottoman Turkish

Sığınacak yer. * Sel suyunun karar kıldığı yer

MEV'İZA : Ottoman Turkish

Mev'ize. Öğüt. Nasihat. * Bir cemaate veya kimseye kalbini yumuşatacak ve iyiliğe sevkedecek surette hakikatları ders vermek

MEV'İZA-İ DİNİYE : Ottoman Turkish

Dinî nasihat

MEV'İZAKÂR : Ottoman Turkish

f. Nasihat veren, öğüt eden. Nâsih

MEV'UD : Ottoman Turkish

Söz verilmiş. Vaadedilmiş. Vâdeli. Vadesi muayyen ve mukadder olan. * Evvelden takdir olunmuş

MEV'UDE : Ottoman Turkish

Küçükken diri diri gömülüp öldürülen kızcağız

MEV'ÜF : Ottoman Turkish

Afete uğramış nesne

MEVACİB : Ottoman Turkish

(C.: Mevacibât) Maaşlar, aylıklar. * Tar: Yeniçerilerin üç ayda bir defa verilen ulûfeleri

MEVACİB-İ LEŞKER : Ottoman Turkish

Asker aylıkları

MEVACİBAT : Ottoman Turkish

(Mevâcib. C.) Mevâcibler. Maaşlar, aylıklar

MEVACİD : Ottoman Turkish

Vecd hâlleri. Kalbî zevk veren istiğrak halleri. (Bak: Vecd)

MEVADD : Ottoman Turkish

(Madde. C.) Fezâda, boşlukta yer kaplayan varlıklar. Maddeler. Cisimler. * Kısımlar. * Kanunlar. Kaideler. İşler. Hususlar. * Söz ve beyana sebeb olan mevcudat. Her şeyin aslı, mayası

MEVADD-I HAYATİYYE : Ottoman Turkish

Hayata lüzumu bulunan maddeler

MEVADD-I İBTİDÂİYE : Ottoman Turkish

İlkel maddeler, ham maddeler

MEVADD-I MUZIRRA : Ottoman Turkish

Zararlı maddeler. Zarar veren şeyler

MEVADD-I MÜNCEZİBE : Ottoman Turkish

Cezbolunan, çekilen maddeler

MEVADD-I NÂFİA : Ottoman Turkish

Faydalı maddeler

MEVADD-I ZÜLÂLİYE : Ottoman Turkish

Azotlu maddeler

MEVAHİB : Ottoman Turkish

Hibe olunan şeyler. Karşılıksız verilenler. (Bak: Mevhube)

MEVAHİB-İ KUDRET : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakkın verdiği nimetler

MEVAHİR : Ottoman Turkish

Yararak akıp gidenler. (Denizdeki gemi gibi)