Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MİNTARAFİLLAH : Ottoman Turkish

Allah tarafından

MİNTAŞ : Ottoman Turkish

(C: Menâtiş) Kıl yolacak âlet. Cımbız

MİNU : Ottoman Turkish

Şişe, sırça, cam. * Zümrüt. * Cennet, firdevs

MİNU-YU HÂK : Ottoman Turkish

Mezar, kabir

MİNVAL : Ottoman Turkish

Hareket tarzı, davranış. Usul, yol. * Fayda. * Uslub, tarz. * Bez dokuyan cüllah

MİNVÂL : Ottoman Turkish

tarz, yol, gidiş

MİNYATÜR : Ottoman Turkish

"Eski el yazısı kitapları süslemek için sulu boya ile yapılan ince resimler hakkında kullanılır bir tâbirdir. İtalyanca ""minyatura"" kelimesinden alınmadır. Buna vaktiyle küçük nakış demek olan ""hurde nakış"" denilirdi. (O.T.D.S.) * İnce bir san'atla yapılmış küçük resimler."

MİNZAR : Ottoman Turkish

Ayna. Bakma âleti. Gözlük

MİNÂ : Ottoman Turkish

cam, billur, sırça, parlak

MİNÂRÂT : Ottoman Turkish

minareler

MİNŞAA : Ottoman Turkish

Çulha mekiği

MİNŞAKKA : Ottoman Turkish

Yarık, çukur, oyuk

MİNŞAR : Ottoman Turkish

(C.: Menâşir) Testere, biçki

MİNŞEFE : Ottoman Turkish

Sünger, bez gibi su silmeğe mahsus nesne

MİNŞEGA : Ottoman Turkish

Ot ve yem koydukları kap

MİNŞEL (MİNŞÂL) : Ottoman Turkish

(C: Menâşil) Yemek çatalı

MİR : Ottoman Turkish

Amir. Bey. Baş. Kumandan. Vâli

MİR'AT : Ottoman Turkish

Ayine. Ayna. * Meşhur bir cins lâle

MİR'AT-ÜL AYN : Ottoman Turkish

Bir şeyin dış görünüşü

MİR'AŞ (MER'AŞ) : Ottoman Turkish

Çok yüksekten uçan güvercin

MİR'IZZA (MİR'IZÂ) : Ottoman Turkish

Keçi kılının altında olan tiftik

MİR-AB : Ottoman Turkish

f. Bir kentin su işlerine bakan kişi

MİR-AHUR : Ottoman Turkish

f. Sarayda at işlerine bakan memurun ünvanıdır

MİR-İ KELÂM : Ottoman Turkish

Güzel ve zarif konuşan

MİRA' : Ottoman Turkish

(Riya. dan) Riya etme, riyakârlık yapma. * Başkasının sözüne itiraz edip mücâdele etme. * İçindekinin aksini söyleme