Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MİN-HAYSÜ-LAYAHTESİB : Ottoman Turkish

Hesab edilmedik ve umulmadık yerden veya kadar (mânasında)

MİN-MA : Ottoman Turkish

(Mimmâ okunur) Şey, nesne. O şeyden

MİN-TARAFİLLAH : Ottoman Turkish

Allah tarafından. Cenâb-ı Hakk'ın emriyle

MİN-VECHİN : Ottoman Turkish

Bir bakımdan, bir cihetten

MİN.. İLA : Ottoman Turkish

den... ye kadar

MİNA : Ottoman Turkish

Şişe, cam, billur. * Parlak saray. * Sırça. Kuyumcuların kullandıkları lâcivert renkli sırça

MİNA' : Ottoman Turkish

(C.: Miyâni) Liman

MİNA-RENK : Ottoman Turkish

f. Gök mavisi

MİNAFAM : Ottoman Turkish

f. Cam mavisi, sırça renkli

MİNARAT : Ottoman Turkish

(Minare. C.) Minareler

MİNARE : Ottoman Turkish

(C.: Minarat) (Aslı menare'dir) Nur mevzii. Ezan mevkii

MİNBAZ : Ottoman Turkish

Hallaç tokmağı

MİNBER : Ottoman Turkish

Camide hatibin hutbe okumasına mahsus kürsü. (Rif'at mânasına olan nebr'den ism-i âlettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy-i İlâhinin tebliğ makamı olduğundan, o vesvese-i siyasiyenin hakkı yoktur ki o makâm-ı âliye çıkabilsin. S.)

MİNBER : Ottoman Turkish

camide hutbe okunan yer

MİNBEZE : Ottoman Turkish

Yastık

MİNCAB : Ottoman Turkish

Zayıf kimse. * Yeleği ve temreni olmayan ok

MİNCAR : Ottoman Turkish

Havan. Havan eli

MİNCEDE : Ottoman Turkish

Küçük asâ, küçük sopa. * Yorgancı çubuğu

MİNCEL : Ottoman Turkish

(C.: Menâcil) Orak. Ekin orağı

MİNCEM : Ottoman Turkish

(C.: Menâcim) Terâzi kolu

MİNCERE : Ottoman Turkish

"Soğuk suya harâret veren kızmış sıcak taş. (O suya ""necire"" derler.)"

MİNCİLAB : Ottoman Turkish

Murdar su, pis su

MİNDAG : Ottoman Turkish

Hücum edecek âlet

MİNDAS : Ottoman Turkish

Yeyni avret, hafif kadın

MİNDEF : Ottoman Turkish

(C.: Menâdif) Hallaç yayı