Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUARRİF : Ottoman Turkish

Târif edici. Anlatıcı. İzah edip bildirici. Tanıtan. Tercüman

MUARRİF : Ottoman Turkish

tanıtıcı

MUARRİFÂN : Ottoman Turkish

(Tesniye şeklindedir) İki tarif edici. * f. Tarif ediciler. Muarrifler

MUARRİYE : Ottoman Turkish

Hekim bıçağı

MUARRÂ : Ottoman Turkish

temiz, arınmış

MUARRIK : Ottoman Turkish

(Arak. dan) Tıb: Terletici ilâç

MUARRIZ : Ottoman Turkish

Dokunaklı söz söyliyen

MUARIZ : Ottoman Turkish

Bir şeyden yan çizen. Muâraza eden. Karşı gelen. (Bak: Münâkaşa)

MUARIZ-ÜL KELÂM : Ottoman Turkish

(Bak: Maarîz-ül kelâm)

MUARIZÎN : Ottoman Turkish

(Muârız. C.) Muârızlar, muhalifler. Karşı gelenler

MUASAME : Ottoman Turkish

Hıfzetmek, korumak

MUASARA : Ottoman Turkish

(Muâsarat) (Asr. dan) Muâsır olma. Aynı asır ve zamanda yaşama

MUASAT : Ottoman Turkish

İtâatsizlik etme. Baş kaldırma. İsyân etme

MUASERE : Ottoman Turkish

Fakirlik. * Zorluk, güçlük

MUASFER : Ottoman Turkish

Usfur ile boyanmış nesne

MUASKER : Ottoman Turkish

(Asker. den) Ordu yeri, asker karargâhı. Ordunun muharebe zamanında toplandığı yer

MUASSEL : Ottoman Turkish

İçine bal katılmış. Ballı

MUASÎ : Ottoman Turkish

İtaatsiz, isyan eden, baş kaldıran

MUASIR : Ottoman Turkish

Bir asırda yaşayanlardan herbiri. Hem asır olan. Aynı devirde yaşayan

MUASIRÎN : Ottoman Turkish

(Muasır. C.) (Asr. dan) Aynı asırda yaşayanlar. Bir asırda yaşamış olanlar

MUATAT : Ottoman Turkish

Birbirine atâ etmek, karşılıklı hediyeleşmek. * Vermek

MUATEB(E) : Ottoman Turkish

Azarlanılan. Tekdir olunan. Azarlanmış. * Paylamak, çıkışmak

MUATİB : Ottoman Turkish

(İtâb. dan) Tekdir eden, paylıyan, azarlıyan

MUATTAL : Ottoman Turkish

Tatil edilmiş. Kullanılmaz olmuş. Battal edilmiş. Terkedilmiş. * İşsiz. Tenbel

MUATTAL : Ottoman Turkish

işlemez, işsiz