Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUATTAR : Ottoman Turkish

Itırlı, kokulu. * Güzel kokulu bir lâle çiçeğinin adı

MUATTAR : Ottoman Turkish

ıtırlı, güzel kokulu

MUATTİS : Ottoman Turkish

(Ats. dan) Aksırtan, aksırtıcı

MUATTIL : Ottoman Turkish

Atıl bırakan. İşsiz eden. İşe yaramaz hâle getiren

MUATTIL : Ottoman Turkish

îmansız, tanrıtanımaz

MUATTILA : Ottoman Turkish

Boş bırakılmış. Atâlete atılmış. * Hâlık'a itikat etmeyen. (Bak: Ta'til)

MUATTILA : Ottoman Turkish

îmansız, tanrıtanımaz

MUATTIŞ : Ottoman Turkish

(Atş. dan) Susatan, susatıcı

MUAVEDE(T) : Ottoman Turkish

(Avdet. den) Dönüş, geri dönme, avdet etme. * Adet edinme

MUAVEME : Ottoman Turkish

(Ağaç) bir sene meyve verip, bir sene vermeme. * Bir seneliğine tutma

MUAVENAT : Ottoman Turkish

(Muâvenet. C.) Muâvenetler, yardım etmeler

MUAVENET : Ottoman Turkish

Yardımcılık. Yardım. Teâvün

MUAVENET-İ NAKDİYE : Ottoman Turkish

Para yardımı

MUAVİD : Ottoman Turkish

Geri dönen, avdet eden

MUAVİN : Ottoman Turkish

Yardımcı. Yardım eden. Vekil. * Mekteblerde ve resmi dairelerde müdürden sonra gelen idare memuru

MUAVİYE : Ottoman Turkish

Tilki eniği

MUAVVAK : Ottoman Turkish

(Avk. dan) Ta'vik edilip geriye bırakılmış iş

MUAVVEC : Ottoman Turkish

(İvec. den) Eğik, eğri, eğilmiş

MUAVVEZ : Ottoman Turkish

Gerdanlık. Nazarlık. Nüsha geçirilecek yer. * Evin etrafındaki mer'a

MUAVVEZETÂN : Ottoman Turkish

(Muavvezeteyn) Kur'ân-ı Kerim'in son iki suresi. (Dâima okunacak gâyet lüzumlu dersleri verdiği ve her çeşit şerli işlerden Allah'a sığınmayı tavsiye ve emrettiği için bu isim verilmiştir.)

MUAVVİZAT : Ottoman Turkish

(Bak: Felak)

MUAVVIK : Ottoman Turkish

Ta'vik eden. Geriye bırakan. Oyalanan

MUAYEDE : Ottoman Turkish

(Îd. den) Bayramlaşmak

MUAYENE : Ottoman Turkish

Zâhir ve âşikâre olmak, görünmek, belli olmak. * Gözden geçirme, yoklama, kontrol etmek

MUAYENEHANE : Ottoman Turkish

f. Hekimlerin, hastaları muayene ettikleri yer