Ottoman Turkish
MUNSARIF : Ottoman Turkish
geri dönen
MUNSARIM : Ottoman Turkish
Kesilen, kat edilen
MUNSIF : Ottoman Turkish
İnsaflı. Merhametli. Hakkı kabul eden. Hakka riayet eden
MUNSIF : Ottoman Turkish
insaflı
MUNSIFANE : Ottoman Turkish
insaflıca
MUNSIFÂNE : Ottoman Turkish
İnsaflıca. İnsaflılıkla
MUNTABI' : Ottoman Turkish
(Tab. dan) Yaradılışdan olan, fıtraten. * Basılmış, tab' edilmiş, damgalanmış. * Hoş görülen, güzel
MUNTABIH : Ottoman Turkish
(Tabh. dan) Pişmiş, pişen
MUNTABIK : Ottoman Turkish
İntibak eden. Birbirine uyan. Uygun
MUNTABIK : Ottoman Turkish
uygun
MUNTAFİ : Ottoman Turkish
Sönmüş. Sönen. * Bastırılmış
MUNTALİK : Ottoman Turkish
(Talâk. dan) Salıverilmiş, bırakılmış. * Bağsız. * Kederi, hüznü ve gamı olmıyan. Sevinçli, mesrur, neşeli
MUNTAMIS : Ottoman Turkish
Belirsiz olan. İntımâs eden
MUNTASIF : Ottoman Turkish
(Nısf. dan) Orta, yarı. * Yarıya varılmış, yarılanmış
MUNTASIF-I SENE : Ottoman Turkish
Yılın ortası. Senenin yarısı
MUNTASIH : Ottoman Turkish
(Nush. dan) Nasihat dinliyen. Öğüt dinliyen
MUNTASIHÂNE : Ottoman Turkish
f. Nasihat dinliyerek
MUNTASIR : Ottoman Turkish
Öç alan. İntikam alan
MUNTASIR : Ottoman Turkish
öç alan
MUNTAVİ' : Ottoman Turkish
Söz dinler. Muti
MUNTAVÎ : Ottoman Turkish
(Tayy. dan) Dürülmüş, dürülüp bükülmüş, devşirilmiş
MUNTAZAM : Ottoman Turkish
Düzenli. Tertibli. İntizamlı. Düzgün sıralanmış. Her şeyin yerli yerinde olması. Derli toplu olma
MUNTAZAM : Ottoman Turkish
düzenli
MUNTAZAMAN : Ottoman Turkish
İntizamlı ve düzgün olarak. Muntazam bir tarzda. * Devamlı ve sürekli olarak. Dâima
MUNTAZAMAN : Ottoman Turkish
düzenli olarak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani