Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
MÎHKADEM : Ottoman Turkish
f. Ayağı kırık
MÎHÎ : Ottoman Turkish
f. Çivi şeklinde. Çiviye âit
MÎK : Ottoman Turkish
f. Çekirge
MÎMAR : Ottoman Turkish
ina tasarımcısı
MÎR : Ottoman Turkish
ey, amir
MÎRÂC : Ottoman Turkish
Peygamberimizin semaya çıkma mucizesi
MÎRÂC : Ottoman Turkish
merdiven
MÎRÂCİYE : Ottoman Turkish
Mevlidin mîraçla ilgili bölümü
MÎRÂCVÂRÎ : Ottoman Turkish
mîraç gibi
MÎRÎ : Ottoman Turkish
devlet malı
MÎSAK : Ottoman Turkish
sözleşme
MÎYÂR : Ottoman Turkish
ölçü
MÎZAN : Ottoman Turkish
terazi, tartı, ölçü
MÎZANCIK : Ottoman Turkish
küçük terazi, ölçücük
MÎZENEND : Ottoman Turkish
söylüyorlar, vuruyorlar
MÎŞÂR : Ottoman Turkish
onda bir
MÛBİK : Ottoman Turkish
helak edici, büyük günah
MÛCİB : Ottoman Turkish
gereken, gerektiren
MÛCİBE : Ottoman Turkish
hüküm, gerektiren
MÛCİBİBİZZAT : Ottoman Turkish
her şeyi yapmaya mecbur olan
MÛCİD : Ottoman Turkish
" yeni bir şey yapan, ""yoktan var eden"" mânâsında ilâhî isim."
MÛCİZ : Ottoman Turkish
kısa, fakat çok mânâlı, özlü
MÛCİZANE : Ottoman Turkish
aciz bırakırcasına
MÛCİZE : Ottoman Turkish
insanların yapamadığı harikalar
MÛCİZEKÂR : Ottoman Turkish
mûcizeli, mûcize gösteren
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani