Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
NISF-I KUTR : Ottoman Turkish

Dairenin merkezinden geçen ve onu iki eşit kısma ayıran doğru çizginin yarısı. Yarı çap

NISFET : Ottoman Turkish

(Bak: Nasfet)

NISFİYET : Ottoman Turkish

Yarımlık. Yarı yarıya bölme

NISFİYET : Ottoman Turkish

yarı olma, yarılık

NISFIARZ : Ottoman Turkish

yeryüzünün yarısı

NISFIKUTR : Ottoman Turkish

yarı çap

NISH (NISÂH) : Ottoman Turkish

Terzilik. * Bir şeyi temizleyip yaramazını içinden çıkarıp hâlis yapmak

NIT' : Ottoman Turkish

Ağız tavanının pütür yerleri

NITAB : Ottoman Turkish

Baş. * Boyun damarı

NITAF : Ottoman Turkish

Ter

NITNIT : Ottoman Turkish

Uzun boylu adam

NIZAR : Ottoman Turkish

(C.: Nuzarâ-Nizâr) Her nesnenin misli ve benzeri. Nazir

NIZV : Ottoman Turkish

(C.: Nuzuv, Enzâ') Gitmek. * Sebkat etmek. * Kesmek, kat'etmek. * Çekip çıkarmak. * Bırakmak. * Zayıf deve. * Eski elbise

OBA : Ottoman Turkish

Ev biçimi, birkaç direkli, uzun bölüntülü keçeden yapılmış göçebe çadırı. * Çadırlardan müteşekkil küçük topluluk. * Göçebe ailesi. Çadır halkı

OBJEKTİF : Ottoman Turkish

Fr. Hakikatı olduğu gibi aksettiren. * Fotoğraf makinası ve dürbün gibi cihazlardaki mercekler. * Gaye. * Fls: Varlıkla alâkalı

OBÜS : Ottoman Turkish

Ask: Dikey veya dalıcı atış yapabilen, oldukça kısa namlulu top. Obüsler Milâdi
asırda icad olunmuştur. Bir mânianın arkasında bulunan ve bu sebeple doğruca görülemeyen düşman mevzilerinin yüksek münhanilerle aşırılmak suretiyle endaht yapmak maksadıyla icad edilmiştir

OCAK İMAMI : Ottoman Turkish

Tar: Yeniçeri Ocağı'nın imamı. Cami-i Miyane adını alan ve ilkin mescid halinde bulunan Orta camii, Hicri 1000 senesinde büyütülerek cami haline getirilmiştir. Camiin imamı, hatibi, müezzini, muarrifi ve kayyumu vardı. İmam, Yeniçeriler arasında okuyup yazan ve tahsil görenlerden seçilirdi

OD : Ottoman Turkish

t. Ateş, nar

OFİS : Ottoman Turkish

Fr. Yazıhane, daire, büro

OFİS : Ottoman Turkish

üro

OK : Ottoman Turkish

Yay veya keman denilen kavis şeklinde bükülmüş bir ağaç çubuğa gerili kirişe takılarak uzağa atılan ucu sivri demirli ince ve kısa değneğe verilen addır. Ok, silâhın icadından evvel insanlar tarafından kullanılmış ise de, en büyük mahareti Türkler, Araplar göstermişlerdir. (O.T.D.S.)

OKİYYE : Ottoman Turkish

"(Veya hemzenin hazfı ile ""Vekiyye"") Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü. Yerlere ve muhitlere göre değişir. Dörtyüz dirhem ağırlık. Yedi miskal veya kırk dirhem ağırlık. Şer'an kırk dirhem kabul edilmiş. En tanınmışı dörtyüz dirhemdir. (Bak: Direm)"

OKKA : Ottoman Turkish

t. Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü. Dörtyüz direm ağırlık. Okiyye. (Bak: Direm)

OKKA : Ottoman Turkish

1200 gram ağırlık