Ottoman Turkish
RİDA : Ottoman Turkish
Örtü, belden yukarı örtülen şey, çar ve şal. * Akıl. İlim. Seha. * Zinet. Parlaklık veren şey. * Hırka
RİDA-YI MEMAT : Ottoman Turkish
Ölüm örtüsü
RİDAS : Ottoman Turkish
Taş atmak
RİDDET : Ottoman Turkish
İslâm dininden dönme. İrtidad. * Doğumdan evvel davarın memesinin süt ile dolu olması
RİDF : Ottoman Turkish
(C.: Erdâf) Arka
RİDFAN : Ottoman Turkish
Gece ve gündüz
RİDÂ : Ottoman Turkish
örtü
RİE (RE') : Ottoman Turkish
Akciğer
RİETEYN : Ottoman Turkish
İki akciğer
RİF : Ottoman Turkish
(C.: Eryâf) Mâmur, bayındır yer. * Ekini bol ve ucuz olan yer
RİF'AT : Ottoman Turkish
Yükseklik. Yüksek ve büyük rütbe sahibi olmak, âlişan olmak
RİFA' : Ottoman Turkish
Ekini tarladan getirip harman yerine ilettikleri vakit
RİFADE : Ottoman Turkish
Yara üstüne sarılan bez. * Ziyâfet
RİFAS : Ottoman Turkish
Ayakla vurmak, tepmek
RİFD : Ottoman Turkish
(C.: Erfâd
Rufud) Atâ, hediye, bahşiş. * Yardım, muavenet
RİFÂT : Ottoman Turkish
yükseklik
RİG : Ottoman Turkish
f. Kum. * Toz
RİH : Ottoman Turkish
Rüzgar, yel. * Sızı, romatizma. * Mc: Galebe, kuvvet. Rahmet. * Devlet. Hoş ve iyi şey. * Koku
RİHAL : Ottoman Turkish
(Rahl. C.) Deve palanları
RİHALE : Ottoman Turkish
At semeri, eyer
RİHAT : Ottoman Turkish
Kayış yapımında kullanılan deri
RİHLET : Ottoman Turkish
Geçmek. Göç etmek, göçmek. Ölmek
RİHME : Ottoman Turkish
(C.: Ruhum-Rihâm) Yağmur çisintisi
RİHS : Ottoman Turkish
(C.: Revâhıs) Alçak duvar
RİHTE : Ottoman Turkish
f. Dökülmüş, akıtılmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani