Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

SERLEVHA : Ottoman Turkish

f. Yazıda başlık

SERM : Ottoman Turkish

Birinin dişlerini kırma

SERMA : Ottoman Turkish

f. Kış. Soğuk

SERMA-DİDE : Ottoman Turkish

f. Çok üşümüş. Donmuş

SERMAK : Ottoman Turkish

Pazı otu

SERMAYE : Ottoman Turkish

f. Ana mal. Esas para. İlk elde mevcut olan para. * Kazanılmış ilim. * Hayat. Ömür

SERMAYE : Ottoman Turkish

ana mal, ana para

SERMAYEDÂR : Ottoman Turkish

f. Sermâyesi olan

SERMED : Ottoman Turkish

Dâimî, sürekli, ebedî, ezelî. * Uzun gece

SERMED : Ottoman Turkish

sürekli, ebedî ve ezelî, Allah

SERMEDEN : Ottoman Turkish

Ebedî olarak

SERMEDİYET : Ottoman Turkish

Daimlik, süreklilik. Sonsuzluk, ebedîlik. * Rabbanîlik ve uluhiyyet

SERMEDİYET : Ottoman Turkish

ebedîlik, süreklilik

SERMEDÎ : Ottoman Turkish

Daimî, ebedî, sürekli

SERMEDÎ : Ottoman Turkish

ebedî, sürekli

SERMELE : Ottoman Turkish

Yemeği sakalına döküp ellerini bulaştıra bulaştıra yemek

SERMENZİL : Ottoman Turkish

f. Durak yeri

SERMEST : Ottoman Turkish

f. Başı dönmüş, kendinden geçmiş

SERMEST : Ottoman Turkish

kendinden geçmiş

SERMEST-İ VAHŞET : Ottoman Turkish

Vahşilik. İslâmiyet ve insaniyet dışı zevkle kendinden geçme hali

SERMESTÎ : Ottoman Turkish

f. Sarhoşluk

SERMETA : Ottoman Turkish

Yaş balçık

SERMEŞK : Ottoman Turkish

f. Talebenin öğrenmesi için yazılan örnek yazı

SERMEŞK : Ottoman Turkish

örnek, nümune

SERMUHARRİR : Ottoman Turkish

f. Baş muharrir. Baş yazar